28 Şubat 2011 Pazartesi

Microsoft Dynamics AX '6' Coming This Year

Microsoft plans to roll out the next version of its Dynamics AX enterprise resource planning (ERP) solution in the latter part of this year, the company announced today.

That version, called Microsoft Dynamics AX code-named "6," will succeed the currently available Dynamics AX 2009 flagship product. Microsoft is promising that the new release will have an improved architecture plus the usual integration with other Microsoft products, such as Microsoft Office 2010, SharePoint 2010, SQL Server 2008 R2 and Visual Studio 2010.

With the new release, Microsoft is highlighting a "model-driven layered architecture" in Dynamics AX 6 that will benefit developers and independent software developers (ISVs).

"Dynamics AX 6 has a model-driven-layer architecture that will accelerate the application development process for our partners, enabling them to write more quickly, to do less coding and to deliver the solution more quickly," said Crispin Read, general manager of Microsoft Dynamics ERP, in a phone interview. "They [developers] are modifying models vs. writing code -- that's a big new capability, a very significant capability in AX 6."

Read noted that ISVs will be able to use this modeling capability to better extend their products to additional markets. He claimed that the new model-driven layered architecture approach was "unusual" in the ERP software industry. Traditional ERP software products have tended to drift more toward "spaghetti code" when it came to product upgrades and expansions, he claimed.

Earlier versions of Dynamics AX have been based on a layered architecture, but they have not included this modeling capability. The modeling is based on a SQL Server-based model store, Read explained.

"The layered element is really intended to separate the work that is done by the different parties involved providing a customer solution," Read said. "That's very unique, but it's been a fundamental architectural attribute of AX for some time. We certainly improved it; certainly extended it, and we made it much more fine grained in AX 6 through layering. Now, it's model driven in the sense that we now have a SQL Server-based model store, so that there'll be fewer cases where you need to write code to modify or provide application functionality. There will be more cases where you can do that by tweaking the models themselves."

"Application modeling tools enable developers to customize an application using specialized languages that are simpler than a full programming language," explained Robert Helm, managing vice president at the Directions on Microsoft consultancy, in an e-mailed response. "Modeling can make writing customizations simpler than programming, which is how it's done today. Modeling can also make customizations easier to deploy, update and migrate to new application versions than code would be."

Microsoft dropped pushing through its Oslo repository for modeling, according to a September announcement. Instead, it now leans toward each of its solutions having its own model and data store, with Open Data Protocol (ODATA) and Entity Data Model (EDM) used for sharing and federation, explained Mike Ehrenberg, a Microsoft technical fellow.

"Consistent with that, Microsoft Dynamics AX '6' does provide its own model store -- and per the announcement, a very sophisticated one," Ehrenberg stated in an e-mailed response. "First, the model store has moved from the file system to SQL Server in this release, improving scalability, model reporting, and deployment. Layering in the model store allows efficient support of a base model, extended for localization, industry specialization, and on top of that, ISV vertical specialization, reseller and customer specialization, with the ability to model very granular changes and effectively manage the application deployment lifecycle from ISV through to customer and the upgrade process. We provide a service interface to the model store, and it is possible to layer ODATA or EDM on that service."

Read cited three main benefits for ISVs that will come with the Dynamics AX 6 release. Products will be able to get to market faster, ISVs will be able to expand their marketing and they'll be able to reduce their lifecycle investment costs, he said. Read explained that Microsoft Dynamics AX is targeted toward addressing five markets, including retail, distribution, manufacturing, services and the public sector. The solution initially will be designed for 38 countries.

Microsoft plans to hold a technical conference in about a week to show Dynamics AX 6 to its partners, Read said. A community technical preview is planned for February. General availability of Dynamics AX 6 is expected in the third quarter of this year.

By Kurt Mackie

www.pargesoft.com Microsoft Dynamics AX Global Partner

10 Şubat 2011 Perşembe

Malzeme İhtiyaç Planlama – Sipariş Büyüklüğü Belirleme

MALZEME İHTİYAÇ PLANLAMASI SİSTEMLERİNDE EN ÇOK KULLANILAN SİPARİŞ BÜYÜKLÜĞÜ BELİRLEME YÖNTEMLERİ

Haddock ve Hubicki 1989 yılında yapmış oldukları çalışmada, MRP sistemlerinde en çok kullanılan sipariş büyüklüğü belirleme yöntemlerini belirlemişlerdir. Bu yöntemler aşağıda belirtilmiştir.

1- EOQ: (Economic Order Quantity) Ekonomik Sipariş Miktarı Yöntemi

2- POQ: (Period Order Quantity) Periyodik Sipariş Miktarı Yöntemi

3- PPA: (Part Period Algorithm) Parçalı Dönem Algoritması

4- PPB: (Part Period Balancing) Parçalı Dönem Dengesi Yöntemi

5- LUC: (Least Unit Cost) En Düşük Birim Maliyet Yöntemi

6- LTC: (Least Total Cost) En Düşük Toplam Maliyet Yöntemi

7- S-M: (Silver-Meal) Silver-Meal Yöntemi

8- W-W: (Wagner-Whitin) Wagner-Whitin Yöntemi

9- LFL: (Lot For Lot) İhtiyaç Kadar Sipariş Verme Yöntemi

10- FOQ: (Fixed Order Quantity) Sabit Sipariş Miktarı Yöntemi

11- FPQ: (Fixed Period Quantity) Sabit Sipariş Dönemi Yöntemi

Şekil-2’de MRP sistemlerinde en çok kullanılan sipariş büyüklüğü belirleme yöntemlerinin kullanım yüzdeleri gösterilmiştir.

MRP sistemlerinde sipariş büyüklüğü belirleme yöntemlerinden, en çok kullanılan yöntem %95.4 kullanım yüzdesi ile FOQ yöntemidir. En çok kullanılan ikinci yöntem ise %93.8 kullanım yüzdesi ile LFL yöntemidir. Üçüncü en çok kullanılan sipariş büyüklüğü belirleme yöntemi %63.1 kullanım yüzdesi ile FPQ yöntemidir [17].

MalzemeIhtiyacPlanlama

Şekil 2 Malzeme İhtiyaç Planlaması Sisteminde En çok Kullanılan Sipariş Büyüklüğü

www.pargesoft.com Microsoft Dynamics AX ve NAV ERP Sistem Entegratörü

7 Şubat 2011 Pazartesi

Yönetim Muhasebesi Hakkında

Gerçekte çok önemli olan bu kavram maalesef ülkemizde etkin olarak kullanılmamakta hatta yazılım uygulamalarında göz ardı edilmektedir. Aslında şöyle bir incelendiğinde muhasebe kavramları arasında yer almakla beraber stratejik öneme sahip bu sistemlerin uygulanmama sonuç ve sonuçsuzlukları gözler önüne gelmektedir.

Ülkemizde firma yapıları incelendiğinde tepe yönetim fonksiyonları ve orta kademe yönetim fonksiyonları ne yazık ki iç içe geçmekte ve sonucunda her iki önemli kademenin de etkinliklerinde, yetki ve fonksiyon karmaşası neticesinde büyük erozyonlar meydana gelmektedir.

Tepe yönetimlerin asli unsurları arasında bulunan en önemli görev stratejik kararlar almak ve bu kararların uygulama organizasyonlarında, firmalarına liderlik etmektir. Orta kademe yönetimin ise uygulama, denetim ve raporlama üzerine faaliyetlerde yoğunlukları mevcuttur. İşte bu noktada yazılım uygulamalarına bakıldığında Muhasebe ve diğer uygulama programlarının çok önemli bir eksikliği ortaya çıkmaktadır. Ne yazık ki bu konuda neyin eksik olduğunu, belki de bilmediğimizden, tatmin olmamamıza rağmen uygulamalardaki eksiklikleri tamamlamaya çalışmamaktayız.

Nedir bu eksiklik? Eksiklik, sadece amaçlardan biri ve en önemlisi olan stratejiye yönelik uygulamaların bulunmamasıdır. Yönetim muhasebesi; diğer sistemlerden farklı olarak tepe yönetime, alması gereken stratejik kararları daha sağlıklı alabilmesi için gerekli bilgi ve raporları, işletme standartları ve çalışma sistemleri bağlamında toparlayıp sunmasıdır aslında.

Bu amaç doğrultusunda incelendiğinde, ne yazık ki yönetim muhasebesi ile ilgisi olmayan, mevcut klasik raporlama ve çalışmaların, orta kademe yönetim ve resmi Muhasebe sistemi uygulamalarının, yönetim muhasebesi gibi sunulduğunu görmekteyiz. Rapor ve incelemeler rakamlardan ibaret ve tek boyutlu olarak önümüze konmakta ve yazılım sadece defter kaydı olarak kullanılmakta, bilgisayar fonksiyonsuz olarak işletilmektedir.

Kanımızca; Yönetim Muhasebesini rakamlardan oluşan tablolar sisteminden çıkartıp, stratejik karar alma mekanizmasının bir fonksiyonu haline getirmek ve yönetimin gereksinim duyduğu bilgi ve kaynakları en kısa sürede ve amaca uygun hazırlayıp yönetime destek vermesini gerçekleştirmek mümkündür. Kaldı ki yönetim muhasebesinin asli amacı da bu olmalıdır. İşletme yönetiminde başarı bağlamında; Yönetim Muhasebesi sisteminden yararlanılması ve bu çalışmalara dayanılarak doğru ve zamanında kararlar alınması büyük bir öneme sahiptir.

http://www.sonartr.com web sitesinden alıntıdır.

www.pargesoft.com Microsoft Dynamics AX ve NAV ERP Sistemleri Çözüm Ortağı

ERP Sistemlerinin Görülmeyen Maliyeti ?

72350_55x55_events_2

ERP sistemini kuran şirketler, bütçe yaparken bazı maliyetleri olduklarından daha az görmüşler bu nedenle bütçelerinde sapmalar oluşmuştur. Bu maliyetlerden bazıları şunlardır.

Eğitim; tecrübeli ERP kullanıcılarının en fazla ihmal ettikleri harcama kalemidir. Eğitim maliyetleri yüksektir çünkü kullanıcılar yeni yöntemler ve yazılım öğrenmek zorundadır. Daha kötüsü şirket dışından eğitim veren şirketler size yardım edemezler. Onlar kullanıcılara ne yapmaları gerektiğini söylerler belli, özel konuları nasıl işleyeceklerini göstermezler. ERP sisteminden etkilenecek olan iş fonksiyonlarını gösteren bir çizelge hazırlamak faydalı olabilir.

Muhasebe elemanı, ambar elemanı ile ayni ekranı kullanacak ve diğerini etkileyecek bilgileri girmek zorunda kalacaktır. Bunu doğru olarak yapabilmesi için karşı tarafın nasıl çalıştığını bilmesi gereklidir. ERP sistemi gelmeden önce herkes kendi sisteminde çalıştığı ve sistemi diğer birimler kullanamadığı için böyle bir gereksinme yoktu. ERP’den sonra ise bu zorunluluk ortaya çıktı.

Başta öngörülen eğitim maliyeti tutarını 2 veya 3 ile çarpın, gerçek rakama yakınlaşmış olursunuz.

Entegrasyon ve test etme; ERP paketi ve şirkette bulunan diğer yazılımlar arasında entegrasyon sağlamak sıkça ihmal edilen bir başka maliyet kalemidir. Çoğu şirket özel bazı yazılımlar kullanmaktadır. En basiti bir bar-kod okuyucudur. Bunun gibi sektöre özel yazılımlar kullanan şirketler mevcuttur. Daha karmaşık olarak e-ticaret ve tedarik zinciri yazılımı kullananlar vardır. Bunların hepsinin ERP sistemine bağlanması gerekmektedir. Bu köprü yazılımlarını ERP satıcısından satın alırsanız hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Kendiniz yapmaya kalkışırsanız da başarısızlık söz konusu olabilir. Tavsiye edilen yöntem bir veri paketi hazırlayıp bunu sistem içinde dolaştırmaktır. Üretimden, ambara, ambardan muhasebeye oradan sevkıyata kadar tüm birimlerde bu veri dolaştırılıp tüm kullanıcıların katkısı alınarak sorunlar bulunup çözüm yolları keşfedilebilir. Entegrasyon nedeniyle oluşacak sorunlar burada ortaya çıkartılırsa çözüm bulmak daha az maliyet gerektirebilir.

Customization (ısmarlama yazılım); add-on yazılımları entegrasyon maliyeti konusunda sadece başlangıçtır. Daha maliyetli olan, şirketin kendisine uygun “ısmarlama” yazılımlarıdır. Bu ERP sisteminin sizin için yaşamsal öneme sahip bir işlevi yerine getirmediğini fark ettiğinizde başlar. Bu prosesi yazılıma eklemeye karar verdiğinizde dertler başlar. Ismarlama yazılım ERP’nin her modülünü etkiler, çünkü bunlar birbirine sıkıca bağlıdır. Dolayısıyla yapılacak bir eklemenin sistemde hasara yol açması büyük olasılıktır. Sistemin “upgrade” edilmesi de sorun yaratacaktır. Bu yaptığınız “ısmarlama” yazılımı yeni sürümde bir kez daha yapmak zorunda kalacaksınız ve ayni hataların tekrar oluşmasını izlemek zorunda kalabilirsiniz. Satıcı şirket size destek vermeyecektir. Bu iş için fazladan eleman tutmak zorunda kalacaksınız.

Veri transferi; mevcut sistemde mutlaka muhasebe, müşteri ve stok kayıtları vardır. Bunların yeni sistemde de olması zorunluluktur. Eski verilerin yeni sisteme transferi maliyetli bir işlemdir. Şirketler verilerinin uygun biçimde olmadığını ancak onları verinin tutarlı olmasını gerektiren ERP sistemlerine transfer ederken fark etmektedirler. Temiz veri bile bazı modifikasyondan geçmek zorunda kalabilir.

Danışmanlık; kullanıcılar kendi taahhütlerine uymadıklarını gördüklerinde danışmanlık ücretleri artmaktadır. Bunu önlemek için, danışman şirketin personeli eğitirken neyi hedeflediğinin ortaya çıkarılması gereklidir. Bu bir tablo halinde danışmanın taahhüdüne eklenirse, üst yönetimin kilit personel için verilen hedeflere ulaşıp ulaşmadığını anlaması kolaylaşır.

En iyi personelin şirketten ayrılması; ERP yazılımı çok karmaşık ve değişimler o kadar derindir ki personelin ancak bir kısmı bunun üstesinden gelebilir. Proje sona erdiğinde bu başarılı personel iş değiştirmeye kalkarsa bu şirkete ağır yıkım getirir. Bazı sektörlerde eleman sirkülasyonu fazladır. Bu sektörlerde eleman daha iyi maddi koşullar karşılığı şirketten ayrılıp başka şirkete geçebilir. Bu konuda baştan önlem alınması iyi olur.

Uygulama takımı ara vermez;
Birçok şirket ERP’ yi diğer yazılımlar gibi görme hatasına düşmektedir. Yazılım kurulur, çalışma ekibi oluşturulur ve herkes günlük işlerine döner. Fakat ERP kurulduktan sonra eve gidemezsiniz. Çalışma ekibi çok değerlidir. Bu ekip satış işlevini satış personelinden, üretimi üretim elemanlarından, muhasebeyi muhasebeciden daha iyi bilmek zorundadır. Şirketler ekip elemanlarının sadece bu işle uğraşmalarını isterler bu nedenle bunların günlük işlerini yapacak fazla zamanları kalmaz. Sistemin biran önce geri dönüşüm sağlaması için bu fazla mesai şarttır. Buda şirket bütçesine fazladan yük getirmektedir. Baştan hesaplanmazsa bütçe hedefleri tutmaz.

Geri dönüş beklemek; en fazla yanlış yapılan konudur. Diğer yazılımlarda kurulum yapılır, ekip kurulur ve herkes arkasına yaslanıp sistemin kendini amorti etmesini bekler. Ayni bakış açısı ERP için de söz konusu olunca sorunlar yaşanmaktadır. ERP sistemleri bir süre çalışmalı, iş fonksiyonlarında değişiklikler yapılmalıdır. Ancak ondan sonra sistemin faydası ortaya çıkacaktır. Biraz sabır gereklidir.

ERP sonrası depresyonu; Deloitte Consulting danışmanlık şirketinin yaptığı bir araştırmada, ERP kuran her 4 şirketten birinde verimlilik kaybı görüşlüğü saptanmıştır. Bunun nedeni insanların alıştıkları işi değişik şekilde yapmalarının getirdiği kayıplardır. İnsanlar alıştıkları ve deneyim kazandıkları işi başka şekilde yapmaya başlayınca paniğe kapılmaktalar ve verimlilikleri düşmektedir.

ERP, MRP, Kurumsal Kaynak Planlama, İnsan Kaynakları, Proje Yönetimi, Depo Yönetimi, Finans Yönetimi, Muhasebe Yönetimi, Bütçe Yönetimi, Servis Yönetimi, Müşteri İlişkileri Yönetimi. CRM, HRM, MRP II,

www.pargesoft.com Microsoft ERP Sistem Entegratörü 

Sorunsuz Bitirdiği Projeleriyle Başarımızı Gün Geçtikçe Siz Değerli Müşterilerimiz İle Paylaşıyoruz.

Kurumsal Kaynak Planlaması ya da İşletme Kaynak Planlaması

Kurumsal kaynak planlaması ya da işletme kaynak planlaması işletmelerde mal ve hizmet üretimi için gereken işgücü, makine, malzeme gibi kaynakların verimli bir şekilde kullanılmasını sağlayan bütünleşik yönetim sistemlerine verilen genel addır. Kurumsal kaynak planlaması (KKP) sistemleri, bir işletmenin tüm veri ve işlemlerini biraraya getirmeye veya bir araya getirilmesine yardımcı olmaya çalışan ve genelde kullanımı kolay olan sistemlerdir. Klasik bir KKP yazılımı işlem yapabilmek için bilgisayarın çeşitli yazılım ve donanımlarını kullanır. KKP sistemleri temel olarak değişik verilerin saklanabildiği bütünleşik bir veritabanı kullanırlar.

Kurumsal kaynak planlaması anlam olarak, işletmenin tüm kaynaklarının birleştirilip, verimli olarak kullanılması için tasarlanmış sistemlere denmektedir. KKP kavramı ilk olarak üretim çevrelerinde kullanılmaya başlansa da; günümüzde KKP sistemleri çok daha geniş bir alanda telâfuz edilmektedir. KKP sistemleri, bir işletmenin iş alanına ya da ismine bakmadan, işletmenin tüm temel işlemlerini kendi yapısı altında toplayabilir. İşletmenler, kâr amacı olmayan kuruluşlar, vakıflar, hükümetler veya diğer varlıklar KKP sistemlerini kullanabilirler.

KKP sistemleri iki veya daha fazla yazılımı bir araya getirerek bir yazılım paketi halinde de sunulabilir. Bu gibi sistemlere KKP yazılım paketleri denir. Teknik olarak ise KKP yazılım paketleri hem maaş bordro akışlarını hem de muhasebe işlevlerini bünyesinde barındırır.

Buna rağmen, KKP yazılım paketi tanımı daha çok büyük ve geniş uygulumalar için kullanılmaktadır. Bir KKP sistemi kullanıcının, iki veya daha fazla bağımsız yazılımın arayüzü ile karşılaşmasını engeller ve ek avantajlar sağlar. Yazılımların standartlaşmasını, birçok yazılım kullanmak yerine tek bir yazılım kullanılmasını, tüm veriler genellikler tek bir veritabanında saklandığından kolay ve yüksek rapor alma, durum değerlendirme gücünü sağlar.

Bir KKP yazılımı bünyesinde genelde bağımsız olarak çalışan üretim, finans, müşteri ilişkileri yönetimi, insan kaynakları, stok yönetimi gibi çeşitli uygulamalar bulunabilir.

Genel Bakış :
KKP sistemlerine daha yakından bakacak olursak, en önemli gerekliliğin bir işletmenin tüm bakış açılarındaki her verinin, birleştirilmesi olduğunu görürüz. KKP sistemleri bunu sağlamak için, işletmenin çeşitli iş faaliyetlerini ele alan birçok yazılım modülünü tek bir veritabanı altında çalıştırmaktadır.

Özellikle, bazı işletmeler bir KKP sisteminin yalnızca bazı uygulamalarını seçip, bunları diğer KKP sistemleri veya bağımsız başka yazılımlar ile destekler. Böylece işletme ihtiyaç duyduğu KKP arayüzünü kendi oluşturmuş olur. Örnek olarak; PeopleSoft firmasının "insan kaynakları yönetim sistemleri" (İngilizce Human Resource Management Systems - HRMS) ve mali analiz sistemleri genellikle SAP'ın aynı alandaki uygulamalarından daha başarılı bulunmaktadır. Ancak SAP'nin üretim ve "müşteri ilişkileri yönetimi" (İngilizce Customer Relationship Management - CRM) uygulamaları ise PeopleSoft'un aynı alandaki ürünlerinden daha başarılı bulunmaktadır. Benzer şekilde özellikle bakım ve asset management kökenli IFS'in savunma, enerji, telekom ve proje tabanlı endüstrilerdeki çözümleri rakiplerine oranla daha başarılı ve uygulanabilir bulunmaktadır.

Gerçekte komple bir KKP sisteminden bahsetmek çok zordur. KKP sistemlerini satın alarak, bünyelerinde uygulamak isteyen büyük işletmelerin özel ihtiyaçları vardır ve bazı özel ihtiyaçlar şu an hiçbir KKP sistemi üreticisi tarafından karşılanamamaktadır. Bu ihtiyaçları karşılamak için güçlü bir kişiselleştirme işlemi oluşturma ve değişik üreticilerden farklı modüller satın almanın yanı sıra, işletme bu modüller üzerinde tekrar mühendislik çalışması yapmalıdır. Günümüzde ideal olarak, üretim alanında faaliyet gösteren bir işletme, alanıyla ilgili tüm konularda aynı KKP sistemini kullanmaktadır.

Tek bir veritabanı, aşağıdaki alanlarında dahil olduğu çeşitli yazılım modüllerini bünyesinde barındırabilir;
Üretim:

Mühendislik işlemleri

Malzeme listeleme işlemleri

Çizelgeleme

Kapasite analizi

İş Emri yönetimi

Kalite Kontrol

Maliyet yönetimi

Üretim işlemleri

Üretim projeleri

Üretim akışları

Tedarik Zinciri Yönetimi:

Envanter yönetimi

Sipariş girişi

Satınalma

Ürün yapılandırması

Tedarik zinciri planlaması

Tedarikçi çizelgeleri

Mali Yönetim:

Genel hesap defteri

Nakit yönetimi

Nakit çıkışları

Nakit girişleri

Durağan varlıklar

Proje Yönetimi:

Maliyet hesaplama

Listeleme işlemleri

Süre ve harcama analizleri

Faaliyet yönetimi

İnsan Kaynakları Yönetimi:

İnsan kaynakları

Maaş bordroları

İşletme içi eğitim

Çalışanların çalışma süresi ve devamlılığı

Faydalar

Müşteri İlişkileri Yönetimi:

Satış ve pazarlama

Komisyonlar

Hizmetler

Müşteri sözleşmeleri

Yardım hattı desteği

Müşteriler, tedarikçiler ve çalışanlar için kişisel ve genel kullanıcı arayüzleri

İnsan kaynakları planlaması terimi, orjinal olarak "üretim kaynakları planlaması" teriminden türetilmiştir (İngilizce Manufacturing Resource Planning - MRP). Üretim kaynakları planlaması tanımı (ÜKP) ise, yazılım mimarisinin önem kazanması ve şirket kapasite planlamasının yazılım faaliyetlerinin yer edinmesi ile KKP sistemlerine dönüşmeye başlamıştır. KKP sistemleri genellikle bir işletmenin, üretim, ulaştırma, dağıtım, envanter durumu, liman ticareti, muhasebe ve faturalama gibi işlemlerini kontrol eder. KKP yazılımları ayrıca bir işletmenin, satış, pazarlama, ulaştırma, listeleme, üretim planlaması, envanter yönetimi, kalite yönetimi ve insan kaynakları yönetimi gibi birçok ticari faaliyetini kontrol etmesine yardımcı olur.

KKP sistemleri tüm işletme işlevleri arasında geçiş yapabilen sistemlerdir. Operasyonlarda veya üretimde görev alan tüm işlevsel departmanlar tek bir sistemde birleştirilir. İmalat, depolama, taşımacılık ve ulaştırma ve bilgi teknolojilerine ek olarak, muhasaabe, pazarlama, insan kaynakları ve strateji yönetimi de KKP sistemlerinde bulunabilir.

Kurumsal Kaynak Planlaması Öncesi :
KKP sistemlerinden önce, işletme departmanları kendi bilgisayar sistemlerine sahip olmalıydı. Örnek olarak, bir işletmedeki insan kaynakları departmanı, bordrolama departmanı ve mali işler departmanını verelim. İnsan kaynakları departmanı kendi bilgisayar sisteminde, tüm departman bilgilerini ve bu departmanlarda çalışanların kişisel bilgilerini tutmakla görevliydi. Bordrolama departmanı ise maaş bordrosu bilgilerini hesaplar ve tutardı. Mali işler bölümü de işletmedeki mali işlemlerin kayıtlarını tutardı. Her sistem birbirine ortak veriler yollayarak iletişim içinde olmalıydı. Örnek verecek olursak, insan kaynakları bölümünde her çalışanın bir numarası olurdu, aynı numara bordrolama bölümünde de mevcut olmalıydı. Bu sayede insan kaynakları bölümünden, bordrolama bölümüne, çalışanın numarası ve maaş bilgisini yollanır, bilgiler bordrolama sisteminde kontrol edildikten sonra, maaş bordrosu kesilirdi. Mali işler departmanı ise çalışanların verileri ile ilgilenmez, sadece bordrolama departmanından yapılan, vergi, kesinti, işçi ücretleri vb. ödemelerle uğraşırdı. Departmanlar arasındaki bu sistem karışıklıklara yol açardı. Örneğin, ödeme sisteminde çalışan numarası olmayan bir işçiye ödeme yapılmayabiliyordu.

Kurumsal Kaynak Planlaması Sonrası :
KKP yazılımları, eskiden kullanılan ve birbirinden farklı birçok uygulamanın verilerini birbirine bağladı. Bu işlem, birden fazla sistemde kayıtlı tutulan çalışan/işçi numaralarında sorun çıkma endişesini ortadan kaldırdı. Ayrıca büyük işletmelerdeki yazılım uzmanı ihtiyacı azaldı ve standart bir hale geldi. Raporlama işlemleri tek bir sistem üzerinde yapıldığından, eskiye nazaran çok daha kolay bir hal aldı. Ayrıca KKP sistemleri, işletme içindeki eğilimlerin tespit edilip, uygun ayarlamaların daha çabuk yapılmasına imkan sağlamasıyla, işletmelere yüksek seviyede analizleme işlevi sağladı.

KKP Uygulamaları :
İşletmelerdeki geniş uygulama kapsamı nedeniyle, KKP sistemleri mevcut büyük yazılımlardan yararlanmaktadır. Böyle büyük ve karmaşık bir yazılım sistemini işletme bünyesinde kullanabilmek için bir analizci, programcı ve kullanıcı ordusuna ihtiyaç duyulmaktaydı. İnternet gelişene kadar, şirketler dışarıdan getirilen danışmanların, standart yamaları yüklemesi için bilgisayarları kullanmasına izin verirdi. Uzman yardımı olmadan bir KKP uygulaması, büyük şirketler ve özellikle uluslararası şirketler için çok masraflı olabilmektedir. KKP uygulamalarında uzmanlaşmış şirketler ise bu işlemleri kolaylaştırabilir ve altı ay içinde pilot testler ile sistemi tamamlayabilirler.

Kurumsal kaynak planlaması sistemleri genellikle "tedarik zinciri yönetimi" ve "lojistik otomasyonu" sistemleri ile yakından ilişkilidir. Tedarik zinciri yönetimi yazılımları, KKP sistemlerini, tedarikçiler olan bağlantılar ile genişletebilir.

İşletmeler, KKP sistemlerini bünyelerinde uygulamak için genelde KKP satıcıları veya üçüncü şahıs danışmanlık şirketlerinden yardım alırlar. KKP danışmanlığı ise, sistem mimarisi, iş işlemleri danışmanlığı (yeniden mühendislik) ve teknik danışmanlık (programlama, sistem yapılandırması vb.) olmak üzere üç bölüm içermektedir. Bir sistem mimarı, bir işletmenin gelecekteki veri akışı planları da dahil olmak üzere bütün veri akışını tasarlar. İş danışmanı, işletmenin mevcut ticari işlemlerini analiz eder ve bunları KKP sisteminde karşılık gelen işlemlere eşler. Böylece KKP sistemini işletme ihtiyaçlarına göre yapılandırılmış olur. Teknik danışmanlık ise genelde programlama aşamasını içerir. Çoğu KKP satıcısı, yazılımlarında değişiklik yapılmasına izin vererek, müşterilerinin iş alanındaki ihtiyaçlarını karşılanmasını ve sistemin bu ihtiyaçlara uymasını sağlar.

Bir KKP paketini şirkete göre kişiselleştirmek hem pahalı hem de zahmetli bir iştir. Nedeni ise birçok KKP paketinin kişiselleştirmeye destek verecek şekilde tasarlanmayışıdır. Bu yüzden birçok işletme, mevcut KKP sistemi içerisindeki en iyi uygulamaları kullanır. Bazı KKP paketleri raporlama ve sorgulama işlemlerinde rahatça kişiselleştirebilir, öyle ki bu gibi kişiselleştirmeler her uygulamada beklenir. Bu paketleri öneminin farkına varılmalıdır. Üçüncü şahıslardan bu raporlama paketlerini satın almak daha mantıklı olacaktır, çünkü bu paketler KKP sisteminin geliştirilmesi gereken onlarca arayüzünden daha kolay ve verimli bir şekilde arayüz imkanı sağlayacaktır.

Günümüzde ayrıca internet tabanlı KKP sistemleri mevcuttur. Bazı işletmeler, herhangi bir yazılım yüklemeye gerek duymadan, birbirinden farklı birçok yazılımı, merkezden kullanabildiği için, internet tabanlı KKP sistemlerini kullanmaktadır. Internet bağlantısı olduğu sürece ya da LAN üzerinde bir ağ bağlantısı olduğu sürece, isteyen kişi klasik bir internet tarayıcısını kullanarak, internet tabanlı bir KKP sistemine girip, işlem yapabilir.

Bilgisayar güvenliği, KKP sistemlerinin olmazsa olmazlarındandır. Güvenlik sistemi, işletmeyi hem sanayi casusluğu gibi dışarıdan gelecek hem de zimmete geçirme gibi içeriden gelecek tehlikelere karşı korumalıdır. Başka bir senaryo da ise, bir terörist bir gıda şirketinin, malzeme listesinin içine bir zehir ekleyebilir ya da bir başka sabotaj faaliyetinde bulunabilir. KKP güvenliği bu tür suistimalleri de engellemeye yardımcı olur.

Artıları :
KKP sistemlerinin yokluğunda, büyük üreticiler kendilerini, birbiri ile etkileşimi ve bağlantısı olmayan birçok yazılım uygulamasının içerisinde bulabilirdi.

Birbiriyle etkileşimi olması gereken konulardan bazıları şunlardır:
Tasarım mühendisliği (nasıl daha iyi ürün yapılabilir)

Mevcut potansiyelden, en iyi potansiyele kadar sipariş analizi

Faturalardan, nakit makbuzlarına kadar gelir döngüsü oluşturulması

Satınalma, envanter yönetimi, maliyetleme arasında sistem oluşturulması

Gelir, maliyet, kar konularında çeşitli seviyelerde muhasebe işlemlerinin yapılması

KKP sistemleri sayesinde yukarıdaki gibi değişik konular, tek bir sistem altında toplanabilmektedir.

"Müşteri ilişkileri yönetimi" gibi müşterilerle birebir ilişkili kavramlar, "kalite kontrol" gibi arka planda çalışan ve müşteri ihtiyaçlarının karşılanmasına odaklı kavramlar ve tedarikçilerle, taşıma işlemleri ile ilgilenen "tedarik zinciri" ile ilgili kavramlar, bazı sistemlerde kapsam ve etkinlik boşlukları olmasına rağmen, KKP sistemleri bünyesinde rahatça birleştirilebilir. Bir KKP sistemi olmadan, üretici için bu kavramları bir araya getirmek oldukça karmaşık ve zor olabilir.
KKP sistemlerinin kusursuz en önemli artılarından biri modüler yapı da olmasıdır. Modüler yapının önemi, KKP uygulamasını satın alma ve kurma sürecinde daha da ön plana çıkar. Bir kurum, KKP uygulamasının sahip olduğu fonksiyonların tümünü kullanmak istemeyebilir. Bu nedenle modüler yapı istenilen fonksiyonları istenilen zamanlarda kullanmayı mümkün kılar. Farklı uygulamalar her zaman birbiri ile uyumlu çalışmaz ve işletme için sorunlar oluşturulabilir. KKP sistemlerinde ise tüm modüller ve uygulamalar birbiri ile uyumlu olarak çalışmaktadır.

Komple bir çözüm sahibi olmanın, parça parça uygulamalara göre birçok önemli avantajı söz konusudur.

Ölçeklenebilirlik: KKP çözümleri, kurumun büyümesine paralel olarak genişleyebilme özelliğine sahiptir.

Fonksiyonalite: KKP çözümleri, uygun maliyetlerle farklı fonksiyonlara gerektiği zaman erişmeyi mümkün kılar. Bugün ihtiyaç duymadığınız bir özelliği yarın aktive ederek kullanmanız mümkün.

Destek ve hizmet: KKP çözümlerinde destek ve hizmet son derece önemlidir. Entegre bir KKP ortamının destek ve hizmet işlemleri çok daha basit ve etkili biçimde gerçekleştirilebilir.

İşletmelerin KKP sistemlerinde karşılaştıkları birçok sorun, işletmenin tüm çalışanları ilgilendiren ve sürekli yapılması gereken eğitim-gelişim çalışmalarının yetersiz seviyede olmasından kaynaklanmaktadır. Bu sorunlar, uygulama ve test çalışmalarında sorunlar oluşturmasının yanı sıra, KKP sistemindeki verilerin bütünlüğünü koruyan ve nasıl kullanılması gerektiğini belirleyen, şirket prensipleri ve kurarlarının bütünlüğünü de etkiler.
Değişik sistemlere göre farklılıklar içerse de, KKP sistemlerindeki bazı sınırlamaları şöyle sayabiliriz;
Başarı işgücünün niteliği ve tecrübesine bağlıdır. Buna sistemin doğru bir şekilde nasıl çalışabileceği üzerine verilen eğitimde dahildir. Birçok işletme maliyetlerini düşürmek için eğitim bütçelerinde kısıntılar yapmaktadır. Küçük özel işletmelerde genellikle KKP sistemleri, konu ile ilgili yeterli bilgisi olmayan kişiler tarafından kullanılmaktadır.

Şirketler, kullanılan KKP sistemi ile ilgili yeterli eğitimi olmayan yeni bir yönetici işe alabilir. İşe alınan çalışan iş konusu ile mevcut KKP sistemi arasında bütünlük sağlayamayabilir.

Bir KKP sistemini mevcut şirkete göre kişiselleştirme imkanı sınırlıdır. Bazı sistemlerdeki kişiselleştirmeler, KKP sisteminin yapısını değiştirebilir, ancak çoğu sistem genelde buna izin vermez.

KKP sistemi tarafıdnan önerilen, sanayi standartındaki bir yeniden mühendislik işlemi, şirketin rekabet gücü avantajının kaybına yol açabilir.

KKP sistemi oluşturmak çok pahalı olabilir.

KKP sistemleri genellikle özel iş akışları ve iş alanlarına adapte edilmesi zor sistemleridir, bu da şirketlerin çeşitli kayıplarının ana kaynağıdır.

Sistemlerin kullanımı zordur.

Sistemi verimsiz ya da iyi kullanamayan bir departman ya da kullanıcı, diğer departmanları veya kullanıcılarıda olumsuz şekilde etkileyebilir.

İşletme sınırlarındaki belirsizlik, muhasabe işlemleri, güvenilirlik ve çalışan morali gibi konularda sorunlara yolaçabilir.

Departmanlar arasındaki hassas iç bilgilerin paylaşılması zorluğu nedeniyle, yazılımın verimliliği azalabilir.

Departmanlarda çeşitli eski sistemlerin yarattığı uyum sorunları sıklıkla ortaya çıkmaktadır.

Kaynak: Wikipedia

BUMERANG