30 Temmuz 2012 Pazartesi

KOBİ sahipleri ve "dinamik bilginin" değeri


Dr Rüştü BOZKURT / İşletme Yönetim Uzmanı
Hepimiz "bilgi-odaklı iş" yapmadan, değil uzun dönemli geleceğimizi, ortak ve kısa dönemli geleceğimizi bile güven altına almanın güçlüklerini biliyor ve anlıyoruz.
Bilgiyi, geçmişe dönük "durağan bilgiler" ve geleceği inşa etmenin "dinamik bilgileri" diye ayırmalıyız.
Geçmişin deneyim ve birikimini yansıtan bilgiler çok gereklidir. Biz insanlar, geçmişimizi iyi analiz edersek, çıkaracağımız derslerden, geleceği inşa etmede yararlanırız.
Bütün KOBİ'lerin bir geçmişleri, geçmişte kazandıkları deneyim ve birikimlerin zihinlerinde kristalleşen yargılar vardır; olmalıdır.

Asıl önemlisi, geçmişin durağan bilgilerine saplanıp kalmamaktır. Geçmişteki başarılarımızı da, başarısızlıklarımızı da aşırı değerlendirmeyelim. İşin sırrının "dengede" olduğunu hiç unutmayalım.

Geleceğimizi güven altına almanın "dinamik bilgisi" nasıl üretilir? Bir KOBİ sahibi ya da yöneticisi bu konuda neler yapmalıdır?

Öncelikle dünya genelinde her şeyi ve hepimizi etkileyen "genel eğilimler" hakkında bilgiye ve fikre sahip olmalıdır:

•Bilgi Toplumu aşamasının ne anlama geldiğini zihninde netleştirmelidir.
•Göçlerin ve kentleşme sürecinin, iş hayatımız kadar kişisel hayatımızın nasıl etkilediğine kafa yormalıdır.
•Ekonomide güç merkezi kaymasının olası etkileri hakkında düşünmüş olmalıdır.
•Tüketici değer, beklenti ve davranışlarının ne yönde geliştiğini merak etmiş olmalıdır.
•Bilimsel ve teknolojik gelişmelerin hızını, iş süreçleri ve işgücü profillerini nasıl değiştirdiğini gözlemelidir.
•Teknolojiye kolay erişebilirliğin üretimin mekansal dağılımını yeniden biçimlendirmesi üzerine bir fikre sahip olmalıdır.
•Sınırlı şeffaflıktan sınırsız şeffaflığa geçişi geçiş sürecinin etkilerini anlamak için zaman ayırmalıdır.

Denebilir ki, bir KOBİ sahip-yöneticisinin günlük çek, senet, ücret ödemesi, malzeme alımı, alacakların tahsili gibi çetrefil bir dizi işi varken, sözünü ettiğimiz eğilimleri anlama konusuna ayıracak zamanı var mıdır?

O zaman herkese şu soruyu yöneltmek isterim: Siz, çek, senet, risk sermayesi, banka kredisi, alacaklar, vadeler vb. güne fazlaca saplanıp kalırsanız, genel eğilimlerin etkileri iyice belirgin hale geldiğinde alacağınız tedbirlerin maliyeti daha yüksek olmaz mı?

"Dinamik bilgi" geleceğimizi biçimlendirecek temel eğilimlerin içinde saklıdır. Biz o eğilimleri kavramalıyız ki, kendi sektörümüzü ve iş alanımızı doğru tanımlayabilelim, gelişmeleri betimleyebilelim ve belirleyelim.
Demiyorum ki, krediniz, enerji maliyetiniz çekiniz, senediniz, vade, döviz kurunuz, vergi oranınız vb... önemsizdir... Demiyorum ki, banka ilişkilerinizi ihmal edin. Değişik destekleri yakın izlemeyin anlamında da bir şey söylemiyorum.

Diyorum ki, günlük sorunlar işlerin yarısıdır; diğer yarısı, geleceği biçimlendiren genel eğilimlerin kavranması, varsayımların sorgulanması, geleceğe taşıyacak zihni modellerin oluşturulmasıdır.
Bazılarına söylenenler çok "teorik" gelebilir... Unutmayalım ki, ciddi bir teori olmadan, tutarlı bir pratik asla olamaz... Bilginini değerlisi gelecek yaratan dinamik bilgidir.

Kaynak  : http://www.istekobi.com.tr web sitesi

BUMERANG