27 Şubat 2012 Pazartesi

Microsoft Dynamis AX ERP Çözümünü Tercih Eden Vatan Kablo'da 140 bin ürün Microsoft Dynamics ile yönetiliyor

Kablo endüstrisinde faaliyet gösteren Vatan Kablo, Microsoft Dynamics AX ve sektöre özel Cable Builder çözümü ile 110 binden fazla yarımamul ve 30 binden fazla mamulu kolayca yönetiyor.


Enerji kabloları alanında Türkiye ve dünyanın büyük oyuncularından Vatan Kablo, artan iş hacmini yönetmek için ana üretim planlaması ve malzeme ihtiyaç planlamasını çalıştırabileceği, muhasebe satış ve üretim ile entegre kullanabileceği çözümü Dynamics’te buldu.

Kablo sektöründe önemli bir çözüm olan Hollandalı Innovites tarafından geliştirilen Cable Builder (Kablo Tasarımcısı) ile ürün ve üretim tasarımları yapan Vatan Kablo, bu çözüm ile stratejik işbirliği yapan Microsoft Dynamics AX’ı da incelemeye aldı.

Microsoft Dynamics’in sektöre özel uygulamalar geliştiren yazılım evleri ile yaptığı işbirliğinden etkilen Vatan Kablo, muhasebe, stok, satış ve planlama süreçlerinin Cable Builder’da yaratılan ürünler ile otomatik entegre olduğunu görerek aradığı çözümü bulduğunu gördü.

Bu yılın başından bu yana yüz binlerce mamul kontrol altında
Bu yıl başından itibaren tüm süreçlerinde Microsoft Dynamics AX kullanmaya başlayan Vatan Kablo, en büyük katkıyı 30 bini aşkın ürün ve 110 bini aşkın yarımamul planlamasının otomatik olarak yapmakta görüyor. Ayrıca kablo kesim iş emrileri, müşteri ve ürün bazında sipariş toleranslarının yönetimi de verimliliği çok artıran özellikler.

Kablo üretiminde çok önemli olan ve sıklıkla müşteriye ya da kullanım alanına göre değişebilen dolgu, büküm, damar kalınlığı gibi parametrelerin Cable Builder ile yönetiliyor olması ve bir değişiklik olduğunda kullanılan tüm ürün ağaçları ve rotalarda değiştirebiliyor olması da işi çok kolaylaştırmakta. Hatta ürün özelliklerine göre çok basit parametreler ile makina seçim tercihlerinin yapılıyor olması da üretim maliyetlerini düşürmekte.

Daha fazla bilgi için info@pargesoft.com adresine e-posta gönderebilirsiniz.

İŞLETMELERDE PERFORMANS KAVRAMI

Bir iş sisteminin performansı, belirli bir zaman sonucundaki çıktısı ya da çalışması sonucudur. Bu sonuç işletme amacının ya da görevinin yerine getirilme derecesi olarak algılanmaladır. Bu durumda performans, işletme amaçlarının gerçekleştirilmesi için gösterilen tüm çabaların değerlendirilmesi olarak tanımlanabilir.

Bu noktada işletmenin bir sistem olarak yapısını kısaca incelemek gerekir.

Her işletme örgütsel bir sistemdir. Her örgüt belli bir amaç için kurulur. Örgütsel sistemler sistem ögeleri ve bu ögeler arasındaki ilişlkilerle tanımlanırlar. Sitemin ögeleri tüm sistemi oluşturan alt sistemler ve alt-alt sistemlerdir. İşletmelerde bu alt sistemler, tek tek çalışanlar, çalışma grupları, bölümler, işlevker, makineler hatta etkinlikler düzeyinde tanımlanabilirler. Tüm alt sistemler, sistemin amacı doğrultusunda kendilerine verilen alt amaçları ve görevleri gerçekleştirmek için böyle bi düzen oluştururlar. Bu yapıda amaca yönelik sistem bütünlüğü esastır.alt sistemlerle bütün arasında olduğu gibi alt sistemlerin kendi aralarında da kesin bir uyum aranır. Eğer bir uyum yoksa tek bir sistem değil, pek çok sistem var demektir
İŞLETMELERDE PERFORMANS ANLAYIŞI VE GELİŞİMİ
Her işletme belli amaçlar ve görevleri gerçelştirmek için kururlur. İşletme yönetimini üstlenelerinin temel görevi ise örgütün amaçlarını ve görevlerini mümkün olabilicek en iyi ve başarılı düzeyde gerçekleştirmektir. En iyi ya da en başarılı olanın ne olduğu yönetimin performans anlayışına göre belirlenir. Yönetimlerin varlığı kadar işletmelerin varlığı ve sürekliliği de bu anlayışının geçerliliğine bağlıdır. 

Yönetimlerin preformans anlayışları günümüze galana dek sürekli gelişen ve değişen bir süreç göstermektir. Bu süreç içinde önemini yitiren, yeni yaratılan, daha fazla önem kazanan performans anlayışları ortaya çıkmıştır. Bu gelişim kısaca, en düşüük maliyette, en çok üretim ve karı hedefleyen geleneksel yönetim analyışından, günümüz rekabetçi koşullarının gereği olarak müşterinin doyumunu, kaliteyi, yeniliği vb. hedefleyen yönetim anlayışına geçiş olarak açıkalanabilir.

Performans anlayışının, değişim süreci içinde değişmeyen ve önemini yitirmeyen en eski ve tek boyutlu ekonomik performans anlayışıdır,Çünkü işletme ekonomik bir organdır ve sosyal amaçlı kuruluşlar dışında en belirgin hedefi karını ençoklamaktır. Ancak kar ,işletmede bir amaç olarak değil işletmenin ekonomikliğini dolayısı ile yaşamının sürekliliğini sağlayan bir sonuç olarak görülmelidir.

Performans anlayışının gelişim sürecinde iknci sırada yeralan boyut verimliliktir.

II. Dünya Savaşı’ndan sora mal ve hizmetlere olan büyük talep, kıt üretim kaynaklarının yarttığı ortam verimlilik kavramını bir ilaç gibi toplumun yararına sunulmuştur.Verimlilik, yönetimin çabalarını maliyet ve girdilerden yararlanma düzeyi üzerinde yoğunlaştırılmıştır. İlk dönemlerde özellikle işgücü ve malzeme gibi üretm kaynaklarınınkullanımında yoğunlaşan verimlilik artışları giderek sermaye ve enerji kaynaklarına kaymıştır. Bu olgu işçilik ve malzemenin üretimde giderek sabit gider oluştut-rmaya başlması ve teknolojik yatırıma verilen ağırlığın sonucudur.Özellikle endüstrileşmiş toplumlarda üretiminde işçiliğin payı giderek azalmaya başlamıştır, örneğin 1980’li yıllarda İngiltere’de işçiliğin payı %13’lere kadar düşmüş bulunmaktadır.

Enerji, kıstlı ve yenilemeyen yüksek maliyetli bir üretim kaynağı olarak üretim ekonomisinde kıt hammadde kaynakları kadar önem kazanmıştır. Üretim teknolojisinde düşük “enerji/sermaye ya da enerji/işgücü “ oranları ile karekterize edilecek enerjinin işgücü ile ikame edilmesini, enerjinin daha akıllıca kullanılmasını amaçlayan süreçlerin araştırılmasına ağırlrk verilmiştir.

İzleyen dönemlerde toplum yaşamındaki sürekli değişim, karmaşıklaşan çevre, gelişen teknoloji, yeni devlet düzenlemeleri, iç pazarları dış rekabete zorunluluğu doğuran ekonomik koşullar ve bütün bunların etkileşiminde oluşan yeni insan davranışları işletmelerde yönetim anlayışında çok daha büyük değişmelere neden olmuştur.

Bu dönemlerde maliyet artık ana dikkat alanı olmaktan çıkmış, verimlilik ise çok daha geniş ilişkiler çerçevesinde düşünülmeye başlanmış ve bir davranış biçimi olarak algılanılan bir kalıba girmiştir.

Bu “satıştan pazarlamaya geçiş” anlayışında müşteri işletmelerinin işini belirleyen kişidir. İşletmenin üretim kaynaklarını gelire, malzemelerini ürüne çevirme gücü, müşterinin o işletmenin ürün ya da hizmetlerini satın alma isteğine bağlanmıştır. Müşterinin ürün ya da hizmetlerle ilgili düşünceleri ve değerleri yönetimin kararlarını önemli düzeyde etkilemeye başlamıştır. Yöneticiler, iş nedir, ne, nasıl yapılmalıdır, iş gelişecek midir, soruların yanıtlarını müşteride aramaya başlamışlardır. Bu gelişim işletmelerde “verimlilik” ve “pazarlama” olanca ağırlığı ile gündeme getirmiştir.

16 Şubat 2012 Perşembe

Sosyal CRM Nedir?

Sosyal CRM

Twitter ve Facebook başta olmak üzere sosyal ağlardan bilgi toplayan, bilmediği kaynaklardan gelen promosyon mesajları başta olmak üzere diğer mesajlara şüphe ile yaklaşan, müşterisi olduğu marka ile gerçek zamanlı iletişime geçen ve tek yönlü iletişimi sevmeyen, yeni ürüne ve bilgiye açık, var olduğu sosyal ağlarda markaları da görmek isteyen, iletişim içerisinde olduğu markalardan hızlı geri dönüş bekleyen kişiler sosyal tüketici olarak adlandırılıyor.
Müşteriden toplanan bilgilerin sisteme aktarılması ve bu bilgilerden yola çıkarak yürütulen geleneksel müşteri ilişkileri yönetimi, sosyal medya ile birlikte artık müşteri ile daha dinamik ve gerçek zamanlı bir iletişim doğurmuştur.
Sosyal CRM (Müşteri ilişkileri Yönetimi), geleneksel CRM araçlarının Facebook, Twitter ve Linkedin gibi etkili sosyal ağlarla birleşmesiyle ortaya çıkan bir kavramdır.

“Sosyal CRM” müşteri ile iletişim kurmak için yalnızca alternatif  bir yol değil, aynı zamanda onların sevdikleri, sevmedikleri, ihtiyaç ve istekleri kısaca yaşamları hakkında  derin bir bakış açısına sahip olmamızı sağlamaktadır.
Sosyal CRM,  ortak diyalog üzerine kurgulu, bir değer yaratmak amacıyla tasarlanmış ve karşılıklı faydayı hedefleyen, bir sosyal teknoloji platformu üzerinden yürütülen, iş kurallarını, çalışma sahasını, süreçleri ve sosyal karakteristiği bu alana taşıyan, güvenilir, şeffaf iletişimi benimseyen bir felsefe ve iş yapış stratejisidir. Tüketici “Sosyal Tüketici” olurken müşteri ilişkileri yönetimi de “Sosyal CRM” olarak kendini güncellemiştir. Bu güncelleme sadece isim güncellemesi olarak değil aynı zamanda içeriğinde de ciddi değişiklikler olmuştur.

Eğer firma dinliyor, izliyor ve analiz edip doğru stratejileri kurguluyorsa geriye kalan artık iş yapış stratejisini dijital ortama aktarmaktır.Firmalar Sosyal medyada var olmak, özellikle de CRM yönetimi yapmak istiyorlarsa, ürünlerine, hizmetlerine güvenmek, kendilerinden emin olmak zorundadırlar.Firmalar işini iyi yaptığında, bu alanda karşılık da o derece büyük olacaktır. Sosyal medya şeffaf bir ortam; yapılacak hatayı "silmek" ise neredeyse imkansızdır. Eğer ki marka, bir şikayeti, talebi karşılayamazsa, kendinden habersiz, tepkisel bir içeriği bu alanda yayarsa bunun da herkes tarafından görünür olacağını, marka tercihlerini olumsuz etkileceyeceğini unutmamalıdır..

"İnsanlar memnuniyetlerini dile getirmezken, şikayetlerini çevreleriyle paylaşmakta, olumlu tecrübeleri daha az hatırlarken, olumsuz olanları unutmamaktadırlar."

Büyük markaların neredeyse tamamının Facebook & Twitter üzerinde sayfaları, hesapları mevcuttur. Kampanyalar için kullanılan, bol bol takipçi kovalayan hesapların yüzleşmeye başladıkları yeni bir gerçek var artık; bitmek bilmeyen şikayetler ve talepler. Markadan, kurumdan anında yanıt alabildiğini gören, bunu tecrübe ederek kendi alışkanlıklarını kazanan sosyal ağ kullanıcıları artık cesurca (özellikle de ciddi bir takipçi sayısına sahipse) her tür ismi, markayı eleştirmekte, şikayetlerini yazmakta, taleplerini iletmektedirler. Bunu kabullenmek mi yoksa yönetmek mi? İşte tercih burada başlıyor.
Müşteri bütün organizasyon yönetiminin odak noktası. Müşteriye mesajlar göndermek ya da pazarlama yapmak yerine, markalar artık sorunlarını nasıl çözeceklerine dair müşterilerle konuşuyor ve onlarla işbirliği yapıyor. 

Müşterilerin alışveriş yapacakları zaman dikkate aldıkları üç temel  kriter;

·         Kişisel deneyim(%98)

·         Firmanın itibarı ya da markası(%92)

·         Aile ve arkadaşlardan gelen tavsiyeler(%88)

Müşterilerin %43 ‘ü müşteri sorunlarını çözmek için markaların sosyal medyayı kullanmaları gerektiğini söylüyor.

Alışveriş yapmadan önce her beş müşteriden dördü,
·         Ürün/servis ile ilgili önerilen doğruluğu internetten kontrol edecek (%81)
·         Ürün/servis  hakkındaki bilgileri araştıracak (%61)
·         Kullanıcı görüşlerini okuyacak (%55)
·         Sitelerden ratinglerini araştıracak (%43)

Markaların şimdiki mücadelesi  sistemlerini bu yeni sosyal müşterilerin ihtiyaçlarını ve isteklerini karşılayacak şekilde uyarlamak ve geliştirmek.Bunu gerçekleştirebilmek adına 4 temel üzerinde durmsak gerekiyor:
Dinlemek: Marka vaadini satın alabilecek olası ve mevcut müşteriler, web üzerindeki birçok kanal üzerinden sürekli takip edilerek, dikkatlice dinlenmelidir

Analiz: Marka hakkında yapılan yorumlar, konuşmalar, feedler analiz edilmelidir. Yapılan her bir yorumun olumlu veya olumsuz olarak işaretlenmesi, olumsuza dönebilecek konuşmaların anında tespit edilmesi gerekmektedir.
Bağlantı Kurmak: Kullanıcı yorumlarının markanın hangi departmanıyla ilgili olduğu bulunmalıdır.

Harekete Geçmek: Analiz edilen ve bağlantı kurulan feedler ve yorumlar üzerine hızlıca işleme geçilmeli, müşteriyle en kısa sürede iletişimde olmak gereklidir.
Sosyal CRM hakkında detaylı bilgi almak isterseniz www.pargesoft.com.tr web sitemizden veya 0216 575 6070 numaralı telefondan bize ulaşabilirsiniz.

13 Şubat 2012 Pazartesi

2002'den Beri Pargesoft

Microsoft Dynamics'in “Gold Certified” iş ortağı olan Pargesoft, karmaşık iş süreçlerini kolaylıkla yönetebilen  kurumsal kaynak planlama (ERP) ve müşteri ilişkileri yönetimi (CRM) yazılımları alanında danışmanlık, yazılım geliştirme ve destek hizmetleri vermektedir. Pargesoft, 2002 yılında, ERP sektöründe yerel ve uluslararası deneyimi olan dört ortak tarafından kuruldu. Aynı yıl Microsoft Dynamics tarafından ERP çözümlerinden NAVISION 3.70'i yerelleştirme iş ortağı olarak seçildi ve Dynamics Navision ürününün Türkiye versiyonu 2003 yılında piyasaya sürüldü.

2004 yılında Pargesoft, Navision ek modülleri geliştiren Microsoft'un ilk iş ortağı oldu (ödeme planı, enflasyon muhasebesi, KDV tevkifatı, vs.). 2006 yılında, Microsoft Dynamics tarafından bordro ek modülü geliştiricisi olarak seçildi.  Bu çözümüz ertesi yıl piyasaya sürüldü. 2007 yılına kadar başarılı projeler yürüten Pargesoft, aynı yıl Microsoft tarafından «En çok gelişme gösteren iş ortağı» olarak ödüllendirildi.

Pargesoft, kurulduğu günden beri başarısını birçok ulusal ve uluslararası projede kanıtlamıştır.

Pargesoft bu süreçte;


Türkiye ve yurtdışında 80'nin üzerinde Microsoft Dynamics AX ve NAV Proje gerçekleştirdi.
Microsoft .Net" teknolojisi ile geliştirilmiş çok sayıda Microsoft Dynamics ile tam entegre B2B ve B2C portalı uygulamasına imza attı.

Proje Yönetimi, Merkezi Bayi Yönetimi, Güvenlik Sektörü Yönetimi, Madencilik Yönetimi, Üretim Optimizasyonu, Bordro Yönetimi, Ödeme Planı Yönetimi vb. çok sayıda Microsoft tarafından tescillenmiş Dynamics add-on çözümü geliştirdi
Microsoft Sharepoint vb. iş süreci platformları ile Microsoft ERP'lerinin bütünleştirildiği entegrasyon projelerini başarıyla hayata geçirdi.

Pargesoft Microsoft ERP Yazılımlarının Gold Partner İş Ortağıdır.

Verdiğimiz yazılım geliştirme, danışmanlık ve eğitim hizmetleri ise şu şekilde:
 
- Yüzlerce projede edindiğmiz bilgi birikimini IT projelerine taşıyarak danışmanlık ve eğitim hizmetleri verilmektedir.

- Kurumsal işçözümlerinde uluslararası ve yerel standartları, sektörel gereksinimleri ve geniş özelleştirme olanaklarını  dikkate alarak yazılım  geliştirme projeleri yürütülmektedir.

6 Şubat 2012 Pazartesi

Microsoft Dynamics NAV Compliance


Enhance accounting processes and controls to aid compliance
Growing companies face increasing financial accounting challenges each year. Depending on industry, markets, geographic location, and financing needs, an organization may be subject to local generally accepted accounting principles (GAAP) and one or more of:
• The Sarbanes-Oxley Act (SOX), a U.S. law passed in 2002 to protect investors by improving the accuracy and reliability of corporate disclosures.
• The International Financial Reporting Standards section of the European Union’s International Accounting Standards (IAS/IFRS), which went into effect in 2005 and sets forth international accounting standards for recognition, measurement, consolidation, and reporting.
• The New Basel Accord (Basel II), enacted in 2006 to address issues of financial institution risk and to promote greater stability in the overall financial system.

Enhance good practices with technology
Compliance depends not only on accurate information and appropriate accounting processes, but also on the people who set up and administer those processes. An effective business management solution can facilitate compliance by helping to manage valid and accessible information through transparent processes that have been set up in compliance with industry and regulatory standards.

Realize the benefits of an integrated business management solution
Microsoft Dynamics NAV delivers real-time, integrated operational and financial information from across your organization, so you can:
• Track financial data through custom account schedules for cash flow, revenues, balance sheets, fixed assets, capital structure, key performance indicators, and more.

• Help safeguard accuracy with role-based security and configurable application controls that prevent invalid or duplicate data entry.

• Quickly and easily generate financial reports in accordance with applicable regulatory standards.

• Maintain comprehensive audit trails with drill-down and drill-around functionality and change logs.
Manage compliance to the standards that matter
Deliver integrated information, aligned processes, and easy-to-use tools to help your people meet the financial management expectations and standards that matter to your specific business.

Tailor account schedules to your needs
• Define the structure of your company’s chart of accounts based on business requirements and applicable regulatory standards.

• Create accounts and handle complex processes related to a spectrum of business activities, including inventory valuation, foreign currencies, segment reporting, and departures from local GAAPs.

• Control the level of detail for each recorded transaction and select detailed registration for specific types of transactions, such as fixed assets and accounts payable.

• Tailor schedule calculations and display for financial reporting, or export the information to Microsoft® Office Excel® for further analysis.

Improve information validity
• Configure data fields to accept only information in the correct format, such as the correct number of decimal places or alphanumeric patterns.

• Help ensure information is complete with application controls such as requiring a vendor invoice number to be entered before a purchase order can be posted.

• Reduce the risk of inaccurate information or tampering and help protect sensitive information with access to information based on job role.

• Prohibit access, provide read-only access, or enable full-access users to add, edit, or delete information.

• Easily identify and resolve discrepancies with a reconciliation feature that retrieves current bank account and transaction information and compares it to general ledger posts.

• Schedule manual or automatic backups to help protect information from electronic failures.

Sarbanes-Oxley: Validating Data and Processes The Sarbanes-Oxley Act establishes standards for all U.S. public company boards, management, and public accounting firms, including evaluation and disclosure of the adequacy of the company’s internal controls over financial reporting. Documenting and testing critical manual and automated controls represents a huge commitment of time and resources for companies. Microsoft Dynamics NAV is especially suited for subsidiaries of larger organizations, and can help support small to mid- sized businesses in complying with Sarbanes-Oxley.

Comply quickly with discovery requests and reporting demands
• Save time when you create standard reports that use common business parameters and criteria to satisfy typical reporting needs, ranging from order summaries to aging accounts receivable.

• Perform complex reviews with basic or advanced business analytics functionality.

• Create reports and displays using an interface similar to that of the familiar Microsoft Office Outlook®.

• Speed transmission of financial information to customers, shareholders, regulatory agencies, and the public with XML-based XBRL documents that support the exchange of financial information across different software and technologies, including the Internet.

Help ensure clear audit trails
• Trace documents and information both forward and backward through the system, from the original source to final financial statements and back.

• Identify how, when, and by whom information was entered or edited, and to what account financial entries have been posted.

• Look up database changes, including previous and revised data, in the solution’s Change Log.

• Increase audit trail transparency and usability, and speed information access for third-party auditors with drill-down, look-up, filtering, register, and navigation

IAS/IFRS: Recognition and Measurement Standards
Depending on the local GAAPs currently in use, one of the major recognition and measurement changes for IAS/IFRS is extended use of fair-value principles instead of historical cost. Microsoft Dynamics NAV can help companies calculate fair-value and net present value (NPV) concepts, which are focused on current and expected cash flow streams rather than historical purchase price. On the reporting side, it can provide segment reporting by business unit and geographical location.

Basel II: Implications for Reporting and Analysis Basel II, developed by the Bank for International Settlements, helps ensure safety and security in the financial system in three key areas: minimum capital requirements, supervisory review process, and market discipline. Although the accord applies to financial institutions and does not target small and mid-sized businesses, Basel II may have some implications for these organizations in reporting and analysis.

“The ability to customize reports has been tremendous. That’s what most impresses us about Microsoft Dynamics NAV: the ability to customize reports in compliance with federal reporting requirements.” —James Pratt, Controller, Muscogee Creek Nation

BUMERANG