maliyet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
maliyet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Ekim 2012 Çarşamba

Değişim Mühendisliği Temel Kavramlar


Değişim Mühendisliği, iş süreçlerinin, maliyet, kalite, servis gibi kritik ölçülerde üstün iyileştirmeler yapmak için temelden, köklü şekilde yeniden tasarlanması olarak tanımlanmıştır. Temelden değişim için, bu süreç gerekli mi şeklinde sorulmalı, sonra değer mühendisliği yaklaşımı ile süreç incelemelidir. Köklü değişim için tüm mevcut süreçleri silip, yeni iş yöntemleri icat etmek gerekir. Süreçlere; görevlerden, kişilerden ve yapıdan daha çok odaklanmak gerekir. Değişimin amacı işin amacıdır. "Maliyetleri azaltarak varlıkların artırılması yoluyla karlılığı arttırmak". Bundan dolayı Değişim Mühendisliği'nde, işin temel amacıyla ilgilenilmektedir.

Bu tanım dört anahtar sözcüğü içermektedir: Temel, Radikal, Çarpıcı, Süreç.
Süreç: İş Süreci, bir veya birkaç çeşit girdinin alınıp bunlardan müşteri için değer oluşturacak bir çıktının yaratıldığı faaliyetlerin toplamı olarak tanımlanabilir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, dar anlamda tanımlanan iş/görevlere bağlı kalınmadan ve önceden belirlenmiş organizasyon sınırları içinde sıkışmadan, gerektiğinde organizasyon sınırları ötesine geçen bir süreç kavramının oluşturulmasıdır.

Temel: Kökten yeniden tasarım, yapıların köküne inmek demektir; mevcut olanı büyük ölçüde değiştirmek değil, eski olanı fırlatıp atmaktır.

Değişim Mühendisliği, organizasyonlar ve işleyiş şekilleri hakkında en temel soru olan "neden" sorusunu sormak demektir. Bir başka deyişle "yapılan işler neden yapılmaktadır? Ve neden bu şekilde yapılmaktadır?" ‘ a temel aramak demektir.

Yöneticilerin, yaptıkları işi neden yaptıklarını ve neden bu şekilde yaptıklarını kendi kendilerine sormaları, işlerin yürütülüş tarzının altında yatan, söze dökülmemiş kural ve varsayımların ortaya çıkmasına neden olmakta ve bu gözden geçirme sonucunda genellikle bu kuralların çağa uygun olmadığı ya da hatalı olduğu görülmektedir.

Değişim Mühendisliği'nde öncelikle bir şirketin ne yapması gerektiği, sonra da bunu nasıl yapması gerektiği belirlenir. Mevcut kurallar göz ardı edilir ve ne olması gerektiği araştırılır.

Radikal: Değişim Mühendisliği tanımında, radikal sözcüğü ile yeniden tasarlamada işlerin köküne inilmesi ifade edilir. Yani mevcut olana yapay değişiklikler yapılmasını değil, var olan tüm yapıların ve prosedürlerin göz ardı edilerek, iş yapmanın tamamen yeni yollarının yaratılması ifade edilir. Yoksa işlerin gelişmesi, iyileşmesi ya da değiştirilmesi belirtilmek istenmez. Değişim Mühendisliği, işin yeniden icat edilmesi demektir.

Çarpıcı: Değişim Mühendisliği, marjinal veya aşamalı geliştirmeler yapmak değil, performansta önemli sıçramalar gerçekleştirmek demektir. Eğer firma, kalite, maliyet veya hız konularında marjinal bir iyileştirmeye ihtiyaç duymuyorsa, o firmanın iş süreçlerinde Değişim Mühendisliği uygulamak gerekli olmayabilir. Teşvik unsurlarının kullanılması ya da aşamalı kalite programlarının uygulanması gibi geleneksel yöntemler bu ihtiyaçlara cevap verebilir. Değişim Mühendisliği ancak, büyük bir patlamaya gereksinim duyulduğu hallerde uygulanmalıdır.

Değişim Mühendisliğinde kullanılan diğer kavramlar  şu şekilde sıralanabilir:
İnsan: Günümüzde  organizasyonların en değerli kaynağıdır. Doğruyu ayırt edebilmek için yeterli eğitime sahip, süreç odaklı işleri yürütebilmek için gerekli yetkiye haiz, işlerin neyi gerektirdiğini anlayıp bunların ne zaman ve nasıl yapılması konusunda karar verebilmek için kendi kendini teşvik edebilen disiplinli elemanlardır.

Yönetim/Liderlik :Danışmanlık yapan bir antrenör kimliğinde, elemanlarının yeteneklerini değer yaratan süreçler gerçekleştirebilmeleri için sürekli geliştirmektir.

Pazardaki Değişimlere Uyum : Katmanları azaltılmış ve iş süreçleri basitleştirilmiş bir pazardaki 
değişimleri organizasyonla pazara direkt temas sağlamak ve fırsatlara dönüştürmektir.

Kaynak Yönetimi: İnsan, marka, entelektüel özellik, mükemmeliyet ve proses teknolojisidir.

Performans Göstergeleri: Çağın gerektirdiği kalite, hizmet, maliyet ve hız faktörlerinin eş zamanlı uyumudur.

Fonksiyonel Uzmanlık: Değişim Mühendisliği'nde, temel iş süreçleri üzerinde çalışan ekiplere yol gösterip danışmanlık yapacak, hangi fonksiyonların öncelikle ele alınması gerektiğini belirtecek ve kimin hangi sorumluluğu üstleneceği konusunda fikir verecek fonksiyonel uzmanlardır.

14 Eylül 2012 Cuma

Yalın Üretimin Tanımı


          Yalın düşüncenin temel amacı organizasyonlar, teknolojiler ve sabit kıymetler üzerinde odaklanmak yerine, ürün üstüne odaklanarak, kaynakları ürünü etkileyecek çalışmalara kaydırmaktır. Buna bağlı olarak yalın üretim aşağıdaki şekilde tanımlanabilir:

Yalın üretim ; yapısında hiçbir gereksiz unsur taşımayan ve hata, maliyet, stok, işçilik, geliştirme süreci, üretim alanı, fire, müşteri memnuniyetsizliği gibi unsurların, en aza indirgendiği ideal bir üretim sistemidir.( John Krafchik) 

Bir başka tanıma göre yalın üretim, üre­time devrimci bir yeni felsefeyle yaklaşmaktır. ( Shigeo Shingo)

Yalın  üretim, üretime yük getiren tüm israflardan arınmayı hedef alan bir yaklaşımdır. Yalın üretimin ana stratejisi hızı artırıp, akış süresini azaltarak kalite, maliyet, teslimat performansını aynı anda iyileştirmektir. Yalın üretim,  müşteri ihtiyaçları doğrultusunda malzeme veya bilgiyi dönüştüren veya şekillendiren ve katma değer yaratan faaliyet ile zaman ve kaynak kullanan; ancak ürün üstüne müşteri ihtiyaçları doğrultusunda değer ilave etmeyen ve katma değer yaratmayan faaliyeti ayırt eden bir yaklaşımdır.

Kısacası yalın üretim: “en az kaynakla, en kısa za­manda, en ucuz ve hatasız üretimi, müşteri talebine bire bir uyacak, yanıt verebilecek şekilde, israfsız ya da en az israfla ve tüm üretim faktörlerini en esnek şekilde kullanıp, potansiyellerinin tümünden yararlanıp na­sıl gerçekleştiririz?” arayışının bir sonucudur.

Yalın Üretimin Genel Özellikleri

Yalın üretim; randımanı yüksek düzeyde imalat için ileri doğru önemli bir sıçrama adımıdır. Japon otomotiv endüstrisi tarafından geliştirilen yalın üretim; emek-sanat bağımlı ve seri üretimin avantajlarını birleştirir ve bu sayede öncekinin yüksek maliyetinden ve sonuncunun katılığından sakınmış olunur.

Yalın üretimde; çok çeşitli ürünler üretmek için üretimin her düzeyinde çok yönlü eğitilmiş işçi ekipleri çalışır ve yüksek düzeyde esnekliği olan, otomasyonu gittikçe artan makineler kullanılır.

Yalın üretim sisteminde, pazardan gelebilecek hedefleri anında karşılayabilmek için üst kademe yöneticilerden işçilere ve tedarikçilere kadar herkesin çalışması bir bütün olarak birleştirilir.Başka bir deyişle yalın üretim,  insanların çalışma şeklini değiştirir.

Yalın üretim, daha fazla profesyonel yeteneklerin öğrenilmesini ve bunların katı bir hiyerarşiden ziyade yaratıcı bir şekilde, bir takım atmosferi içinde uygulanmasını gerektirmektedir.Yalın üretim, bu özelliği ile de insanların çalışma şeklini değiştirmektedir.

            Yalın üretimin ana amaçlarından biri, sorumluluğu kuruluşun yapısal piramidinin aşağısındaki kişilere kadar yaymaktır. Yani sorumluluk, firmanın organizasyon yapısının en alt kademelerine kadar itilir. Bu da, çalışanların kendi çalışmalarını kontrol edebilme özgürlüğü anlamına gelir,  ancak bu aynı zamanda pahalıya mal olacak hatalar yapma endişesini de ortaya çıkarabilir.

           Yalın üretim, kesin olarak “kusursuzluğu” hedef almıştır. Devamlı düşen maliyetler, sıfır hata ile imalat , sıfır stok ve sonu gelmeyen ürün çeşitliliği gibi hedefler “kusursuzluk” hedefinin alt hedefleridir. Yalın üretici bu hedefe ulaşmak için sürekli mükemmellik arayışı içindedir.

Yalın üretimi karakterize eden altı başarı faktörü vardır. Bunlar:

1-Proje yöneticisi,
2-Ekip çalışması,
3-Bilgi kültürü,
4-Tedarikçilerle entegrasyon,
5-Eşzamanlı mühendislik ve
6- Tüketici oryantasyonudur.

Bunlardan ekip çalışması, proje yöneticisi ve tedarikçilerle entegrasyon faktörleri,yalın üretim kavramını kendisine alternatif olan daha az rekabetçi Tayloristik yapılandırılmış üretim kavramından ayıran faktörlerdir

            Bu 6 başarı faktörünü uygulamayı öngören bu yaklaşım tarzının  temelinde, kalitenin anlamını ve sistemini değiştiren “Toplam Kalite Kontrol Sistemi” bulunur. Kalitenin “kalite kontrol” veya “kalite güvencesi” gibi tek bir departmanın sorumluluğu olmadığını, kalitenin, mal ve hizmetler oluşturulurken aşama aşama elde edildiğini benimseyen bu sistem, yalın üretimin temel taşlarından birisidir. Çünkü yalın üretimde hedef; kaliteli mallar üretmek suretiyle ilk anda işi doğru yapmaktır.

BUMERANG