Stok Kontrolu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Stok Kontrolu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Haziran 2010 Perşembe

İşletmelerde Optimum Stok Yönetimi – MRP İle Stok Kontrolu


MALZEME MİKTARI İLE İLGİLİ SORUNLAR

Sanayi işletmelerinin kullandıkları malzemenin çeşitleri kimi kez binlerce kaleme ve eldeki malzeme stoklarının değeri de milyarlarca liraya varabilir. Bu nedendir ki sadece imalat esnasında kullanılan malzemenin cinsi değil, malzemenin elde bulunması gereken miktarı da önem gösterir. Ortaya çıkan sorunlar;

1. Sürekli ve alakasız bir üretime olanak verebilmek için gerekli tür ve nitelikte malzemeden elde yeterli miktarda bulundurmak

2. Eldeki stoklara olabildiği kadar az sermaye bağlamak

3. Eldeki malzemeyi zaman ve emek bakımından en kolay kullanılabilecek biçimde güvenlik içinde bulundurmak.

Sıralanan sorunlar kısmen üretim bölümünü, kısmen de yönetim ve finansman servislerini ilgilendirir. Bir sanayi işletmesinde üretimden sorumlu olanların amacı, imalat programının aksaksız olarak gerçekleştirilmesidir. Buna göre malzeme eksikliğinden üretimin aksaması gibi bir sorunu ortadan kaldırmak için üreticiler her malzemeden olabildiğince fazla elde bulundurulmasını isterler.

İşletmede finansman bölümünün amacı ise işletmenin faaliyetlerini en az sermaye bağlayarak gerçekleştirmektir. Bundandır ki finansman bölümü çalışanları stokların gereksinimi karşılayabilecek en düşük düzeyde tutulmasını isterler. Bu iki zıt görüşü birleştirmek amacı ile işletmecilikte “Stok Kontrolu” son yıllarda büyük önem kazanmış ve bu alanda matematiksel yöntemler ve bilgisayardan geniş çapta yararlanılmıştır.Ve bu amaçları gerçekleştirebilmek için, başvurulabilecek başlıca önlemler;

1. Her şeyden önce satış ve üretim kısımları arasında eşgüdüm sağlanmalıdır. İşletmenin “üretim planı” yapılan satış tahminleri doğrultusunda hazırlanmalı.

2. Hangi mamullerden ne miktarda üretileceği kararlaştırıldıktan sonra, programı gerçekleştirmek için gerekli malzemenin cins, miktar ve tedarik zamanı ile ilgili “malzeme tedarik planı” yapılmalıdır.

3. Satın alma işleri bir merkezden ve düzenli yürütülmeli, fiyat bakımından en uygun koşullar sağlanmaya çalışılmalı.

4. Malzemenin güvenli ve imalata kolay varabilecek bir şekilde bulundurulması sağlanmalıdır. Kullanım ve stok miktarı hızlı ve sağlıklı kontrol edilmeli.

OPTİMAL SİPARİŞ MİKTARI
Bir malzemeden bir seferde ne miktarda satın alınması halinde işletme için en az maliyet olacağı konusu literatürde “optimal sipariş miktarı” olarak geçer. Bu sorun yalnızca dışarıdan malzeme satın alınması değil, işletmede imal edilecek bir mamulün parti ve seri büyüklüğünün saptanması için de söz konusu olur. Konu şu sorularla daha iyi açıklanabilir. Bir malzemeden ufak partiler halinde, fakat bir zaman zarfınsa bir çok kez sipariş vermek mi daha uygundur. Yoksa bir seferde örneğin bütün bir yılın gereksinimini karşılayacak miktarda malzeme sipariş etmek mi daha hesaplıdır.

ÇOK STOK BULUNDURMANIN MALİYETİ

1. Çok stok için daha büyük bir depo yerine ihtiyaç olduğundan, depo kirası ve depo binası amortismanları çok olur.

2. çok stok çok sermaye bağlamasını gerektirdiğinden, faiz maliyetleri yükselir.

3. Büyük stoklar fiziki bakımdan bozulabileceği gibi faiz bakımından da değer kaybına uğrayabilir. Karşılaşılabilecek rizikolar için ödenen sigorta primleri de maliyeti artırır.

4. Büyük stoklar, stok bulundurma ve kayıt işlemleri için daha çok eleman, malzeme ve enerji maliyetleri gerektirebilir.

AZ STOK BULUNDURMANIN MALİYETLERİ

1. Az stok bulundurmak ufak partiler halinde fakat çok sayıda sipariş vermek demek olacağına göre, sipariş, nakliye ve depolama işlemleri maliyetleri çok olur.

2. Yetersiz stok yüzünden üretim aksayabilir ve bu aksamalar maliyete katma değer sağlar

3. Üretim aksaması dolayısıyla satışlar da azalacağından, satışlardan beklenen katkı da düşer

4. Üretim ve satış akaklıkları yüzünden kaybedilen müşteriler, işletme için bir “goodwill” veya firma değeri kaybı olur

STOK BULUNDURMA (STOKLAMA) MALİYETİ

Çoğunlukla belirli bir yüzde veya birim başına belirli bir tutar olarak kabul edilen bu maliyetlerin ortalama stok için yapılan faiz, kira, sigorta, v.s. gibi bütün maliyetleri içine aldığı varsayılmaktadır. Ortalama stok olarak sipariş miktarının ½’si temel alınmaktadır.

SİPARİŞ MALİYETLERİ

Bir siparişin verilmesinden depoya girmesine kadar geçen her türlü yazışma, tesellüm, kontrol ve kayıt maliyetleri “sipariş maliyeti” olarak tek bir tutar biçiminde belirtilmektedir. Pratikte belirli bir hesap dönemi içerisinde katlanılan bu tür maliyetlerin sipariş sayısına bölünmesiyle ortalama bir sipariş maliyeti hesaplanmaktadır. Optimal sipariş miktarını bulabilmek için, yukarıda sözü geçen iki maliyetin toplamının en az (minimum) olması gerekmektedir.

STOK KONTROLU

Stok kontrolünün en önemli sorunlarından biri olan optimal sipariş miktarı konusu yukarıda incelendikten sonra, bu kontrolle ilgili diğer bazı sorunlarda aşağıdaki gibidir.

a) En az stok miktarı Herhangi bir hammaddeden elde en az ne miktarda bulunması gerektiği özellikler şu faktörlere bağlıdır.

- Günlük kullanımı

- Tedarik süresi

- Emniyet stoku ihtiyacı

Bir malzemeden günlük kullanım miktarı ne kadar çok ve bu malzemenin tedarik süresi ne kadar uzun olursa, elde o kadar çok stok bulundurmak gerekmektedir.

b) Stok miktarının izlenmesi Çeşitli malzeme için en az stok miktarı saplandıktan sonra, eldeki stokların fiilen bu miktarların altına düşüp düşmediğini sürekli olarak izlemek ve kontrol etmek gerekir. Bu konuda uygulanan birkaç yönteme kısaca değinmekle yetinelim. ABC Yöntemi: sanayi işletmelerinde az veya çok kullanılan

http://www.pargesoft.com/ Microsoft Dynamics AX NAV CRM ERP Partneri

http://www.karedanismanlik.com/ web sitesinden alıntıdır.

13 Mayıs 2010 Perşembe

ERP Sistemlerinde Stokların Sınıflandırılması

Stok tanımına giren bütün varlıkları bir arada incelemek yanılmalara sebep olabilir. Stok edilen varlıklar arasında; cins, değer, kullanılma yeri, stoklama biçimi gibi faktörler açısından farklılıklar vardır. Bunları amaca uygun biçimde sınıflandırarak incelemede fayda vardır. ÜPK, tedarik, satış ve maliyet muhasebesi departmanları açsından da uygun görülen stok sınıflandırılması şöyledir: 

ERPHammadde (a) Hammaddeler : İşletmede imalata giren ve üzerinde işlem yaparak değer kazandırılan tüm varlıklar hammaddedir. Bu iktisattaki birincil madde kavramından farklıdır. Hammadde tanımı işletmeye göre değişebilir. Örneğin, bir demir-çelik fabrikasında demir filizi hammadde, pik mamuldür. Halbuki kalorifer radyatörleri üreten fabrikada pik hammadde, radyatör dilimleri mamuldür.
(b) Yan mamuller : Üzerlerinde yapılması gereken işlemler henüz tamamlanmamış bulunan ve iş istasyonları arasındaki ara depolarda biriktirilen varlıklardır. Bunların yan mamul niteliği bir süre sonra, son işlemlerin tamamlanması ile mamule dönüşür.
(c) Mamuller : Fabrika içinde yapılması düşünülen işlemlerin tümü tamamlandıktan sonra müşteriye teslim edilmek üzere ambara konulan varlıklardır. Mamuller, belirli bir aşamayı tamamlayıp belirli bir yerde hareketsiz durdukları için, sayma, değerleme ve kontrol açısından pek güçlük göstermezler. Hammadde ve yarı mamullerde belirsizlik nispeten fazla olduğundan kontrolleri daha güçtür.
(d) Hazır parçalar : Mamulün bir kısmını oluşturan ve genellikle dışarıdan tedarik edilen varlıklardır. Bunlar cıvata, somun gibi basit fakat çok kullanılan parçalar olabileceği gibi, elektrik motoru, dişli kutusu, jeneratör gibi büyük mamullere monte edilen karmaşık mamuller de olabilir.
(e) Yardımcı malzemeler : Mamulde doğrudan kullanılmayan veya yer almayan, tamir parçaları, kesme sıvısı, makina yağı vb. malzemelerdir.
Bu genel sınıflandırma işletmenin amaçlarına göre farklı biçimde yapılabilir veya yukarıdaki sınıflardan birine alt sınıflar eklenebilir. Örneğin, stokların hizmet ettikleri ana amaç göz önüne alınarak şöyle bir sınıflandırma yapılabilir:
(1)Talep dalgalanmalarını karşılamak amacı ile oluşturulan stoklar.
(2) Beklenmedik aşırı talebi karşılamak amacına hizmet eden stoklar.
(3) Sipariş ve elde bulundurma maliyetleri toplamını minimum yapan ekonomik sipariş miktarı stokları.
(4) Üretim kaynağı ile tüketici arasında taşınan miktarı karşılamak amacı ile oluşturulan dağıtım stokları.
Bunun gibi mamulün değerini, tedarik süresini, tüketim hızını vb. kriterleri temel alan başka sınıflandırmalar yapmak mümkündür. Bu bölümdeki açıklamalar bakımından stok sınıfları yerine bir stok kontrol faaliyetindeki temel elemanlar önem taşır. İşletmenin stok durumunu formüle etmek için; talep (tüketim) hızı, tedarik süresi, maliyetler, üretim hızı vb. faktörler önem taşır. Dışardan alınan bir parça ile, işletme içinde hareket eden malzeme arasında formülasyon bakımından bir fark yoktur. Dolayısıyla hammaddeler için geliştirilen bir formül, sadece katsayıları değiştirmek şartı ile mamullere veya yardımcı malzemelere de uygulanabilir.
http://www.pargesoft.com/ Microsoft Dynamics AX NAV ve CRM Çözüm Ortağı

10 Mayıs 2010 Pazartesi

YARI MAMULLERİN MALİYETLENDİRME YÖNTEMİ

UretimMaliyetlendirme Özellikle safha maliyet sistemini kullanan ve büyük birimler halinde üretim yapan işletmelerde maliyetlendirme çalışmalarının daha dikkatli bir şekilde yürütülmesi gereklidir. Çünkü, üretim işlemi birden fazla esas üretim gideri yerinde gerçekleşmekte, her esas üretim gider yerinde işlem gören birimler ile yan mamul olarak kalan birimlerin maliyetlendirilmesi önemli bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Bunun yanında, dönem sonunda yarı mamul olarak kalan birimlerin bir sonraki dönemin dönem başı yarı mamul birimlerini oluşturması durumu maliyetlendirme çalışmalarının daha bir özenle ve birtakım maliyetleme yöntemleriyle yapılmasını gerektirir.
Esasında safha maliyet sisteminde, döner başı yarı mamul bulunmaması halinde maliyetlendirme çalışmaları çok fazla sorun teşkil etmez. Fakat dönem başı yarı mamulün bulunması durumunda maliyetlendirme çalışmalarında dikkat edilmesi gereken önemli hususlar bulunmakta ve bu çalışmanın da çıkış noktasını oluşturmaktadır.
SAFHA MALİYET SİSTEMİNDE DÖNEM BAŞI YARI MAMUL STOKLARININ BULUNMASI DURUMU
Bilindiği üzere, safha maliyet sistemi; üretimin birbirine paralel ve zincirleme olarak bağlı esas üretim gider yerlerinde gerçekleştiği, sürekli olarak ve kitle halinde bir tek veya birkaç mamulün üretildiği işletmelerde uygulanır. Bu sistemde üretim türü, sipariş maliyet sisteminde olduğu gibi özel istek ve beğenilere göre değil, daha çok belirli stoklama döneminden sonra satış amacıyla yapılır. Birbirine benzerlik gösteren eşdeğer özellikte sürekli mamul üretimi gerekli olan üretim işletmelerinde üretilen mamulün maliyetini saptayabilmek için belirli dönemlerde (haftalık, aylık gibi) üretimi durdurmak mümkün olmasa bile, durmuş gibi işlem yapılarak maliyetleri belirleme yoluna gidilebilir. Hiç kuşkusuz, bu gibi durumlarda dönem başı yarı mamul stokunun bulunma "maliyetlendirme çalışmalarını daha da güçleştirmekte ve maliyet hesaplama çalışmalarında bazı değerleme yön­temlerinin kullanılmasını zorunlu kıl­maktadır.

Safha Maliyet Sistemi Uygulamasında Önemli Ayrıntı Üretim tekniği gereği bu sistemi kullanmak zorunda olan işletmelerin ilgili üretim safhalarında, mali­yetlendirme döneminin sonunda ya­rı mamul stok kalıyor ve doğal ola­rak bu stoklar bir sonraki mali­yetlendirme döneminin dönem başı yarı mamul stoklarını oluşturarak mamul haline gelmeleri için tekrar ilgili safhada üretim sürecine dahil ediliyorsa, safha maliyet sistemine ilişkin hesaplama çalışmalarını yürü­türken ya FIFO (İlk Giren İlk Çıkar-First in First Out) ya da Orta­lama Maliyet Yönteminin kullanıl­ması kesin olarak gerekmektedir.

Daha da ileriye gidilecek olursa; lite­ratürde dönem başı yarı mamullerin maliyetlendirilmesinde LIFO yönte­minin kullanılabileceği belirtilmekte­dir. Ancak, yarı mamullerin maliyet­lendirilmesinde LIFO yönteminin kullanılması biraz da mantıksız oldu­ğundan, son yıllarda yazılan kitaplar­da artık LIFO yöntemine pek yer ve­rilmemektedir. Bu noktada şu önemli ayrıntı vur­gulanmalıdır: Şimdiye kadar söz edilen envanter değerleme (akış) yöntemle­rinin ilk madde ve malzemelerin değer­lemesinde kullanılan yöntemlerden farklılığı bulunmaktadır. Mantığı aynı olmasına karşın uygulama yeri farklı­dır. Birbirine karıştırılmamalıdır.

İlgili safhanın başında tekrar üretim sü­recine sokulacak olan yarı mamul sto­ku, bir önceki dönemde işlem görmüş ve maliyet payı almış olabilir. Fiyat ha­reketlerinin olduğu bir ortamda bir ön­ceki dönemde gerçekleşen direkt ilk madde ve malzeme, direkt işçilik ve GÜG (genel üretim giderleri) tutarları ile bir sonraki dönemde­ki maliyet unsurlarının tutarları birbi­rinden farklılık arz edebilir. Safha ma­liyet sistemini uygulayan işletmelerde dönem başı yan mamul bulunması du­rumunda maliyetlendirme çalışmala­rında yukarıda söz edilen yöntemler­den bir tanesinin kullanılmasını zo­runlu kılmaktadır.

Yarı mamul, MSUGT'ye (Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği) göre düşü­nüldüğünde aynı zamanda bir stok kalemidir (151 YARI MAMULLER ÜRETİM) ve değerlemesinin de bir değerleme yöntemlerine göre yapıl­ması gereklidir. Maliyetleme çalışmalarında stokta kalan yarı mamul FIFO yöntemi gereğince üretime ön­celikli olarak mı verilecek? Yoksa bu kalemlerin üretim işlemi sonucundaki değerlemesi yapılırken önceki dö­nemden almış oldukları paylara göre ortalaması alınarak mı yapılacaktır? Burada karar işletmelere aittir. İşlet­meler isterlerse "FIFO"yu isterlerse" Ortalama Maliyet Yöntemi"ni kullanarak maliyetlendirme yapabilirler. Ancak bu noktada karar verilir­ken fiyat hareketlerinin maliyet­lendirme çalışmaları üzerindeki etki­sini göz ardı etmemelidirler.

Yukarıda açıklandığı üzere safha mali­yet sisteminde dönem başı yarı mamul stok bulunması durumunda FIFO ve ortalama maliyet yönteminden birinin kullanılması zorunludur. Özellikle bu hususa hem uygulamacılar dikkat etmeli, hem de yanşma sınavlarında bu konuda sorulacak olan sorularda bu önemli ve özellikli durum göz ar­dı edilmeyerek hangi yönteme göre maliyet hesaplanacağı önceden belir­tilmelidir. Eğer uygulamacılar bu özellikli ayrıntıyı ihmal ederek maliyetlendirme çalışmalarını yürü­türlerse, doğru olmayan birim mali­yetleri hesaplayarak yanlış değerleme yapılmasına yol açabilirler.

Ayrıca, MSUGT'de gelir tablosu dipnotlarına da kanımızca bu konuda gereken eklemelerin yapılma­sı uygun olacaktır. Şöyle ki; gelir tablosunun 9. dipnotu Tebliğ'de şu şekilde derlenmiştir;  "Maliyet he­saplama sistemleri (safha ve sipa­riş) ve stok değerleme yöntemleri (ağırlıklı ortalama maliyet, ilk gi­ren ilk çıkar, hareketli ortalama maliyet gibi)" konularda açıklama yapılmalıdır. Dikkat edilirse bu dip­notta mamul üretimi için kullanılmak amacıyla stoklanan hammadde ve malzemeler, ticari mallar ve diğer stoklar için muhasebede kayıtların yapılmasını etkileyen kalemlerin de­ğerlemesinden bahsederken, safha maliyet sistemini kullanan işletmeler­deki maliyet hesaplama çalışmalarını yakından ilgilendiren yarı mamullerin üretime aktarılmasında son derece önemli olan FIFO ve ortalama maliyet yöntemine ilişkin bir dipnot bulun­mamaktadır. Bu dipnotta sadece hangi maliyet sistemini kullandığının (safha ve sipariş gibi) belirtilmesi istenmek­te, fakat dönem başı yarı mamul varsa safhalara ilişkin maliyetlendirme çalışmalarını etkileyecek olan yöntemle­re hiç değinilmemektedir. Bu bağlam­da gözden kaçan bu durumun 9. gelir tablosu dipnotuna yaptığımız açıkla­malar doğrultusunda eklenmesi bu ka­rışıklığı ortadan kaldıracaktır.

Diğer yandan, bu yöndeki açıklamala­rın gelir tablosu dipnotunda yer alma­sı gerekliliği genel kabul görmüş mu­hasebe ilkelerinden tutarlılık ilkesi gereğince de zorunludur. Eğer 9. dip­nota önerdiğimiz türden bir ibare yazılmazsa, safha maliyet sistemini kullanan işletmeler aynı yıl içerisinde bu yöntemleri tutarlılık ilkesine aykırı biçimde değiştirerek yanlış değerle­meye neden olabileceklerdir.

SONUÇ
Özellikle, safha maliyet sistemini kullanan ve büyük birimler halinde üretim yapan işletmelerin stoklarında yarı mamul bulunması durumunda, bunların maliyetlendirilme çalışmala­rında yöntem kullanılması zorunludur. Aksi halde, maliyet hesaplayabilmek mümkün değildir. "FIFO" veya "Ortalama Maliyet" yöntemlerinden birisinin kullanılması gerektiğine göre bu yöntemin de hazırlanacak bilanço veya gelir tablosu dipnotlarında belir­tilmesi gereklidir. Kanımızca en uy­gun yer de gelir tablosunun 9 no.lu dipnotuna maliyet hesaplama siste­minden sonra "yarı mamullerin maliyetlendirilmesinde FIFO/Ortalama Maliyet Yöntemi kullanılmak­tadır" biçiminde bir not uygun ola­caktır.

Kaynak; Süleyman YÜKÇÜ Türker SUSMUŞ Dokuz Eylül Üniversitesi İİBF İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Ege Üniversitesi İİBF İşletme Bölümü Araştırma Görevlisi
http://www.pargesoft.com/ Microsoft Dynamics AX, NAV Çözüm Ortağı

27 Ağustos 2009 Perşembe

Bürosit Microsoft Dynamics NAV’a güveniyor.


Değişen ekonominin iki önemli unsuru, müşteri isteklerine yanıt verebilme ve mümkün olan en düşük fiyatı verirken bile karlı olabilme, konusunda Bürosit Microsoft Dynamics NAV’a güveniyor.  
-----------------------------------------------------------------------------------------------
Ürün gamını sürekli geliştiren, müşterilerinden gelen farklı isteklere her zaman olumlu yanıt vermek isteyen Bürosit, bilgi teknolojileri altyapısını değiştirme kararı aldığında Microsoft Dynamics NAV’ı yakından inceledi. Oluşturdukları uzun vadeli stratejiye esnek altyapısı, değişen iş süreçlerine kolay uyumu ve kullanıcı dostu ekranları ile birebir uyan Microsoft Dynamics NAV, ihalelere daha hızlı ve istenen fiyat politikası ile teklif verme, değişen müşteri isteklerine hızlı uyum sağlama, maliyetleri detaylı takip etme ve etkin fason takibi yapma da büyük avantajlar sağladı.

Ticari Durum
Önemli bir otomotiv yan sanayisi olan ERMETAL Otomotiv A.Ş. bünyesinde başlatılan ergonomik ofis koltukları ile ilgili ar-ge çalışmaları, 1986 yılında Ermetal Grubu’na bağlı BÜROSİT markasının ortaya çıkmasını sağladı. Pazarda yavaş yavaş yerini almaya başlayan Bürosit, 1994 yılında test laboratuarını kurdu ve pazarda önemli bir yeri olan GS sertifikasını aldı. Bu kuruluş aşamasından sonra hızla büyüyen ve güçlenen BÜROSİT, 1995'te 10.000 m2'lik bir alana kurulmuş olan yeni binasına taşındı. 1997'de ise, gelişimin ve gücün somut sonuçlarını elde etmeye başladı. Auditorium, sinema koltukları ve yurt dışı için casino koltuğu, bar taburesi alanlarında global oyuncu olmak üzere yatırım yapan Bürosit, metal masa ayakları, çeşitli metal komponenti, plastik ve sac kalıpları üretimi yanında, nikel-krom kaplama tesisi de kurarak üretim alanını sürekli genişletti. 2005'te robot sistemiyle tam otomatik çalışır hale getirilen tesislerde, Avrupa Birliği normlarına uygun olarak arıtma tesisi yatırımı yapıldı ve çevreye zarar vermeden çalışılması sağlandı.

Bürosit istikrarlı bir şekilde büyümesine devam ederken, yaklaşık 4000 aktif malzeme ve mamul kodu ile, 390’dan fazla tedarikçi ve 100 bayi ile ticari ilişki içine girildi. Ayda 12,000 adet koltuk üretimini yönetmek için günde ortalama 100 iş emri açılmaya başlandı. Üretimin %50’si ihraç edilmeye başlandı. Büyüyen sistem sonucunda ürün kodlarını ve stoklarını takip etmekte yaşanan sıkıntılar, ticari ilişkilerin kontrol ve yönetilmesini sağlamakta karşılaşılan güçlükler ve gelişen teknolojiye uyum sağlamada ortaya çıkan engeller nedeniyle bilgi teknolojileri alt yapısının yenilenmesine karar verildi.

Çözüm
2006 yılında bilgi teknoloji altyapısını yenileme çalışmaları başlatıldı. Mevcut sistemleri Ermetal Grubunun ağırlıklı olarak faaliyet gösterdiği otomotiv sektörüne çok uygun olmasına rağmen, Bürosit gibi müşterilerinin ihtiyaçlarına göre konfigüre edilebilen ve sipariş bazlı üretim yapılan bir sistem için çok kullanışlı değildi. Ayrıca gelişen teknoloji ile artan entegrasyon ihtiyacını karşılamada bazı zorluklar yaşanıyordu. Ürün hakkında destek almakta da zorlanmaya başlanınca arayış hızlandı. Ermetal Grubu Bilgi İşlem Müdürü Sn.Erkan Yaman 2006 yılında Microsoft tarafından düzenlenen bir toplantıda Microsoft Dynamics NAV ile tanıştığını belirterek “Toplantı sırasında ürünü çok beğendik. Özellikle siparişe dayalı üretim modülü hoşumuza gitti. Üst yönetim ile görüşerek, yeni sistem kurulumunu hızlandırma kararı aldık” diyor.

Yeni sistem seçimi yapılırken Bürosit kendi için en önemli kriterler olarak:.

• Siparişe dayalı üretim desteği
• Kullanımı kolaylığı
• Kullanıcıların sisteme hızlı uyumu
• Sistemin de iş süreçlerine kolay uyumu
• Yerel desteği
• Mevcut teknolojisi ve ilerleyen teknolojiyi takip etme yeteneği
• Kullanıcı ve üst yönetim raporlama araçları


belirledi. Bu kriterlere göre ürün seçimini yapan Bürosit alternatifler içinde Microsoft Dynamics NAV’ın kendileri için en uygun çözüm olduğuna karar vererek projeyi başlattı.Proje ile birlikte Bürosit’te satış, pazarlama, satınalma, üretim, muhasebe, teknik servis ve siparişe dayalı üretim süreçleri; Bürosit tarafından üretilen ürünlerin pazarlamasını yapan Mobsit firmasında muhasebe, satış, pazarlama; gruba kalıp, aparat ve fikstür üreten Mobmetal firmasında ise satış, satınalma, üretim, muhasebe ve proje modülü kurulumları tamamlandı.

Faydalar :

Hızlı ve Güvenilir Fiyat Teklifi
Artan rekabet sonrasında müşteriler çoğu zaman en düşük fiyatla her türlü taleplerini karşılayan tedarikçi bulma konusunda zorlanmıyorlar. Bürosit’te müşterilerin her türlü talebini göze alarak, en doğru maliyet tahmini yapıp, karlı kalmayı sürdürerek en düşük fiyat verme konusunda Microsoft Dynamics NAV’ın tüm yeteneklerini kullanıyor. Örneğin bazı müşteriler hem nakliye giderinin daha az olması hem de gümrük yasalarında sağlanan bazı avantajlar nedeniyle, koltukları demonte isteyebiliyor. Bu durumda demonte ürün ağacı yapısı ve yeni fiyat hesaplaması eskiden Excel dosyalarında yarım gün süren bir işlemken, artık tek tuş ile bu maliyetler alınıp, fiyat teklifi verilebiliyor. Sn.Yaman “Özellikle kamu ihalelerinde ve acil ihtiyaçlarda hızlı teklif hazırlamak ve telefonla konuşurken bile teklif verebilmek büyük avantaj.” diyor. Ayrıca Sn.Yaman “Kısa ve orta vadede kur ve işçilik maliyet tahminlerine göre tüm ürünlerin maliyetlerini rapor olarak alabiliyoruz. Eskiden 4-5 saat süren işlemler şimdi en fazla 15 dakika sürüyor” diyerek tüm ürünlere farklı bakış açılarından maliyet simülasyonlarının yapılabildiğini belirtiyor.


Doğru Maliyetlendirme, Gerçek Karlılık
Konfigürasyon yönetiminden sonra en önemli ihtiyaç olarak, anlık fiili maliyet bilgilerine istenildiği anda ulaşabilmek öne çıkmaktaydı. Sn.Yaman ihtiyacı şöyle özetliyor: “Proje bazlı teklif verebilmek bizim için çok önemli. Müşterilerimiz standart koltuğumuz üzerine, krom kaplı kolçak isteyebilir. Bu durumda önce üretim açısından olabilirliğini inceleyip, sonra da maliyetini hesaplayıp, fiyat teklifimizi hazırlamamız gerekiyor”. Eskiden bu maliyet hesaplamalarını Excel dosyalarında hesaplamaya çalışırken, artık anlık maliyetler sistemde bulunduğu için, bir siparişin maliyeti daha sisteme girilirken görülebiliyor. İstenirse maliyet hesaplamalarında kapanmış son ayın ortalamaları, en son yapılan satınalmanın güncel fiyatları, tahmin edilen EUR ya da USD kurları, gerçekleşen son fiili işçilik maliyeti ya da ileriye yönelik verilen bir tahmin ile, maliyetler farklı açılardan incelenebiliyor. Hatta karlılık konusunda çok endişe oluşursa, nakliye türü, kromoaj işçilik maliyeti, kanape işçilik maliyeti, kargo tipi, nakliye edilecek yer bilgileri girilerek daha detaylı maliyet simülasyonu yapılabiliyor. Simülasyon sonrası yarı mamul, işçilik, nakliye, fason maliyetleri ayrı renklerle ekrana getirilerek, pazarlık aşamasında alternatif teklifler ile hem müşteri hem Bürosit için en uygun anlaşmanın yapılması destekleniyor.

Kolay kullanım
Ekranların alışık olunan Microsoft uygulama ekranlarına ve mantığına uygun olması, kullanıcıların programa hızlı uyumunu sağlıyor. Eğitim ve uyum sürecini çok kısaltan bu özellik sayesinde, firma içi görev değişiklikleri sonrası eğitim ihtiyaçları minimuma iniyor. “Ayrıca ekranların kullanıcılar tarafından Excel sayfaları gibi kolaylıkla düzenlenebilmesi sonucu çoğu zaman raporlamaya bile ihtiyaç duyulmuyor. Kullanıcılarımız aynı anda ekrandan istenen sorguyu alabiliyorlar. Bu da bizim üzerimize düşen rapor yükünü ortadan kaldırdı” diyor Sn.Yaman.

Değişen İş Modelleri ve Organizasyon Yapılarına Kolay ve Hızlı Uyum
Bürosit genelde bayiler aracılığı ile son kullanıcıya ulaşıyor. Bayiler de artan rekabet nedeniyle müşterilerinden farklı talepler alıyorlar ve bu taleplerin karşılanabilmesi için Bürosit ile ortak çalışıyorlar. Örneğin Güney Afrika’da faaliyet gösteren bayi müşterilerine kumaş seçimi yaptırabilmek ve sonrasında yerel üreticiler kadar hızlı teslimat yapabilmek için, Bürosit’ten kumaş kaplamasız ürün satın alıp, kendisi istenen kumaş ile kaplama yapmaya karar vermiş. Böyle bir iş modeline ürün ağaçlarını, fiyatlama ve sipariş sistemini geçirmek çok kolay olmuş. Sonrasında bu yapı diğer bayilere de önerilmiş ve bayilere rekabetçi bir avantaj sunulmuş.

Bürosit şu anda satış ve pazarlama organizasyonunda değişikliklere gitmek üzere. Eskiden pazarlama ve satışa hiç karışmayan Bürosit’in satış ve pazarlama faaliyetlerinde bulunması planlanıyor. Sn.Yaman “Organizasyon yapısı ve iş süreçleri nasıl değişirse değişsin, Microsoft Dynamics NAV üzerinde bu değişiklikleri yapabileceğimizi biliyoruz. Eskiden üst yönetim, sistem açısından uygunluk hakkında bizden yorum beklerdi. Artık üst yönetim de bizden yorum almıyor. Çünkü herkes Microsoft Dynamics NAV’ın istediğimiz gibi çalışabileceğini biliyor” diyerek bu değişikliklere hızlı uyum sağlayacaklarından emin olduklarını belirtiyor.


İç Süreçlerinde Verimlilik
Microsoft Dynamics NAV sonrasında Bürosit’in kendi iç süreçlerinde de verimlilik sağlandı. Muhasebe prosedürleri azaldı. Detay bilgiler olabildiğince lojistik modüllerinde tutularak, muhasebe hesap sayısı ve süreçleri kısaltıldı.

Bunun yanı sıra ithalat ve ihracat süreçleri Microsoft Dynamics NAV üzerine alınarak, buralarda oluşan maliyetler doğru ürünlere yansıtıldı ve muhasebe departmanının çok vaktini alan bu işlemler otomatik hale getirildi.

Ayrıca madde, müşteri, tedarikçi ve muhasebe kayıtlarında tüm veri ve işlemlerin boyut mantığı ile sorgulanabilir olması, departmanların farklı ihtiyaçlar ortaya çıktığında raporlama için harcadıkları zamanı tasarruf etmelerini sağladı.

Fason Takibi
Bürosit’in özellikle metal ayak kaplamalarında yoğunlukla kullandığı fason tedarikçiler ile malzeme ve işçilik takibi yapması çok kolaylaştı. Eskiden fason faturaların ilgili ürünlere dağıtılması zor ve hataya çok açık olmasına rağmen Microsoft Dynamics NAV ile, fasona gönderilen ürünler, orada yapılan işçilikler, kesilen faturanın ilgili ürünlere dağıtılması ve son maliyet içinde izlenmesi mümkün hale geldi.

Dış Sistemlerle Kolay Entegrasyon
Teknolojinin gelişmesi ile birlikte firmalar, müşterileri, tedarikçileri ve destek hizmeti veren servis sağlayıcıları ile entegrasyon artmakta. Microsoft Dyanmics NAV ile birlikte, firma içinde kullanılmakta olan; koltukların izlenebilirliğini ve garanti süreçlerini takip eden barkod sistemi ile kolaylıkla entegrasyon sağlandı. Barkod sistemi ile tüm iş emirlerinin malzeme hareketleri ve garanti kayıtları tek bir barkod okuması ile gerçekleşebilmekte.

Aynı şekilde bankalardan tedarikçilere yapılan ödemelerde otomatik olarak Microsoft Dynamics NAV’a aktarılarak ilgili tedarikçi hesapları güncellenmekte. Bu tür otomasyonlar ile muhasebe departmanının yükü hafifletilerek, fazla mesai saatlerinde fark edilebilir düşüşler sağlandı.
-----------------------------------------------------------------------------------------------
BAŞARI HİKAYESİ
Çözüme Genel Bakış
Müşteri Profili


Ticari Durum
1986 yılında kurulan Bürosit , istikrarlı bir şekilde büyümesine devam ederek, günümüzde yaklaşık 4000 aktif malzeme ve mamul kodu ile, 390’dan fazla tedarikçi ve 100 bayi ile ticari ilişki içine girildi. Ayda 12,000 adet koltuk üretimini yönetmek için günde ortalama 100 iş emri açılmaya başlandı. Üretimin %50’si ihraç edilmeye başlandı.

Çözüm
Yeni sistem seçimi yapılırken önemli kriterler olarak:.

• Siparişe dayalı üretim desteği
• Kullanımı kolaylığı
• Kullanıcıların sisteme hızlı uyumu
• Sistemin de iş süreçlerine kolay uyumu
• Yerel desteği
• Mevcut teknolojisi ve ilerleyen teknolojiyi takip etme yeteneği
• Kullanıcı ve üst yönetim raporlama araçlarını  

belirleyen Bürosit Microsoft Dynamics NAV’ın kendileri için en uygun çözüm olduğuna karar verdi.

İş Ortağı
Pargesoft

Yararlar
• Hızlı ve Güvenilir Fiyat Teklifi
• Doğru Maliyetlendirme Gerçek Karlılık
• Kolay kullanım
• Değişen İş Modellerive Organizasyon Yapılarına Kolay ve Hızlı Uyum
• İç Süreçlerde Verimlilik
• Fason Takibi
• Dış Sistemlerle Kolay Entegrasyon



BUMERANG